15 Ocak 2008 Salı

No Country for Old Men

Ethan ve Joel Coen kardeşler... Dünyada pek çok manyağı vardır bu adamların. Öyle ki sinemadan hiç haz etmeyen ancak sırf bu kardeşlere duyduğu sevgi yüzünden film izleyen bir arkadaşımı dahi bilirim. Bu adamlara hak vermek gerekir. Çünkü klişe de olsa bu kadar insan yanılıyor olamaz. Ancak bende durum çok farklı. Bu iki kardeşten çıkan işleri pek kendi sinema zevkime uydurmayı başaramadım. Şimdiye dek kardeşlere Oscar ödülü getiren Fargo (ki bu film 7 dalda Oscar adayı olup 2'sinin de sahibi olmuştur) ve The Big Lebowski gibi başı çeken yapımların tarafımdan kalburüstü olarak nitelenmiş olduğunu belirtmek isterim. Yalnız çektikleri her filmden sonra "Belki bu kez olmuştur" umudunu taşırım. Sonra bu umut yerini yine hâyâl kırıklığına bırakırdı tabii. Bu kısır döngü No Country for Old Men çekilene kadar sürecekmiş demek ki! Bu filme kadarki tüm umutlarım beyhudeydi ancak bu film bambaşkaydı. Yine de filmi izlemeye koyulmadan önce de ön yargılarım vardı. Çünkü Coen kardeşlerden bir türlü umduğumu bulamamam gibi bir gerçek vardı. Lâkin filmin ilk dakikaları ile birlikte kendimi filmin akışına fena şekilde kaptırmış olduğumu hissettim. Harika oyunculuklar, sağlam bir senaryo ve dozu son derece yerinde ayarlanmış gerilim unsurlarının beni benden aldığını belirtmek isterim.
No Country for Old Men geçtiğimiz yılın yapımları arasında olmasına karşın IMDb gibi seçkin bir sitenin tüm zamanlar Top250 listesinde kendisine ilk 30'da yer bulmayı başarmış. Herkesin listesi kendine tabii ama bu film gerçekten apayrı. Hikâye geçimini avcılıkla sağlayan Llwelyn Moss'un bir av sırasında kaza eseri birkaç ölü bedene rastlaması ile başlar. Ölülerin etrafında bulunan araçların içinde sandıklar dolusu eroin ve içinde 2 Milyon Dolar nakit para olan bir çanta vardır. Paraları almakta tereddüt etmeyen Llwelyn ve ailesi artık hiçbir zaman tahmin edemeyecekleri bir kaçışın tam ortasındadırlar. Üstelik artık paradan vazgeçmeleri de onları kurtaramayacaktır.
No Country for Old Men filminde boy gösteren oyuncular da takdire şayan bir performans sergilemişler. Filmin, bana göre, assolistini en sona saklayacağım. Önceliği Hollywood'un emektar isimlerinden Tommy Lee Jones'a vermek istedi deli gönlüm. Kendisi filmde Şerif Ed Tom Bell karakterine hayat vermiş. Bunun dışında paraları bulan avcı rolünde Josh Brolin'i görüyoruz. Ancak iki oyuncu da bir Javier Bardem etmemiş. Bardem tabiri caizse filmin kötü karakteri olan Anton Chigurh'u canlandırmıştır. Kendisi bu filmdeki oyunculuğu ilem parmak ısırtmış, izleyiciyi bir kötü adama bile hayran bıraktırmayı başarmış, kısacası aşmıştır. Henüz Oscar adayları açıklanmadı ancak Bardem büyük bir aksilik olmazsa bu filmdeki rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında ödüle aday olacak ve umuyorum ki o heykeli kucaklayacak.
Son dönem Hollywood sinemasının en başarılı yapımlarının tepesinde geliyor No Country for Old Men. Aynı zamanda bana da çağ atlatmayı başarmıştır. Artık Coen kardeşlerin işlerini daha bir heyecanla bekleyeceğim.

Hiç yorum yok: