David Cronenberg ve Viggo Mortensen ikilisinin son filmi olan Eastern Promises sinema salonlarında oynamaya ve Oscar'a hazırlanmaya devam etsin, ben ikilinin bir diğer filmi A History of Violence'a değineceğim şimdi. Filmlerince şiddet unsurlarını çok iyi işleyen yönetmen David Cronenberg, Şiddetin Tarihçesi'nde de şiddet unsurunu filmin teması yapmış. Öyle ki filmde geçmişinden kaçmaya çalışan ancak bunda başarılı olamayan bir adamın, Tom Stall'un, öyküsüne tanıklık ediyoruz. Stall küçük bir kasabada mütevazi bir kafeterya işletmektedir. Bir gün eşi ve çocuklarıyla tehlikeden uzak yaşayan bu adam hiç beklenmedik bir olayın baş kahramanı olur. Kafeteryası silahlı bir soyguna maruz kalırken kendisi elleri silahlı iki soyguncuyu tek başına püskürtmeyi başarınca Amerika'da gündeme oturur. Ancak bu olay Tom Stall hakkındaki şüpheleri de beraberinde getirir. Mağazasına saldıran haydutları düşünmeden alt eden bu adamın bunları nasıl başardığı sorgulanmaya başlar. Ailesi başta olmak üzere bütün kasaba halkı Stall'un geçmişinin peşine düşer. Geçmişini geride bırakma yolunda büyük adımlar attığını düşünen Stall artık yarım bıraktığı işlerin pişmanlığını yaşayacaktır.
Bahsi geçen filmin yönetmeni yazının başında da belirttiğim üzere David Cronenberg. Başarılı yönetmenin Şiddetin Tarihçesi için seçtiği oyuncularda tam rollerinin hakkını verecek oyuncular. Bu açıdan yönetmenin oyuncu seçiminde ince eleyip sık dokumuş olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Mesela ana karakter Tom Stall'u Yüzüklerin Efendisi'nde Aragorn'a hayat veren Viggo Mortensen canlandırmış. Stall karakterinin sadakat sorgulayan eşi rolünde ise Mario Bello'yu görüyoruz. Aktristi Thank You for Smoking ve Secret Window gibi filmler hatırlıyoruz. Ayrıca kendisi The Mummy serisinin üçüncü filmde Rachel Weisz'in boşluğunu dolduracak. Bu iki ismin dışında görmekten büyük mutluluk duyacağınız iki isim daha var ki bunlardan biri her zaman Mustafa Kemal Atatürk'ü oynarken görmek istediğim oyuncu Ed Harris, bir diğeri ise 4 kez Oscar adayı olan ve Kiss of the Spider Woman ile bu ödülü kucaklayan oyuncu William Hurt.
Şiddet unsurunu her açıdan ele alan bu film gerçekten görülmesi gereken bir yapım. Ancak öyle her bünyenin kaldırabileceğini de düşünmüyorum. "Kopan kollar, dağılan beyinler beni etkilemez, hatta hoşuma bile gider" diye düşünüyorsanız sözüm yok. Ancak siz yine de iki kez düşünün. Çünkü cinsel öğelerin sayısı da çok fazla. Hele hele ailecek izlemeyin.
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder