Şu ana kadar izlediğim Türk filmleri içinde en beğendiğimin hangisi olduğunu sorsanız yanıtım hiç düşünmeden Muhsin Bey olurdu herhalde. Şener Şen ustanın yine döktürdüğü, Uğur Yücel'in oyunculuğunun tavan yağtığı harika bir filmdir bu. Şener Şen'in oynadığı, imkansızlıklar içerisinde umutla başarıyı kovalayan Muhsin Kanadıkırık'tır filmin ana karakteri. Kendisi bir zamanaların en ünlü plak şirketlerinden birinin sahibidir. Birçok sanatçı geldiği noktayı ona borçludur. Ancak yozlaşan toplum ve düzen herkesi olduğu gibi Muhsin beyi de etkilemiştir. Yılların plakçısı bir anda kendini dipte bulmuştur. Asistanı ile birlikte kıraathane köşelerinde para kazanmanın yollarını ararken birden bire karşısında bitivermiştir Ali Nazik adındaki Urfalı genç. Muhsin bey kendisini tanımadığını söyleyince de utangaç bir tavırla kendisinin bir askerlik arkadaşının yeğeni olduğunu, sesinin güzel olduğunu ve onun tavsiyesiyle kendisine geldiğini söyler. Tabii tanımadığı bu adama yardım etmek gibi bir düşüncesi yoktur Muhsin beyin. Hemen kovar adamı orada. Akşam evinin penceresinden dışarıyı izlemeye koyulunca sağanak yağmurun altında kaldırım üzerinde bir delikanlı görür. Ali Nazik'in ta kendisidir bu genç. Yüreği elvermez ve genç adamı evine alır. İşte böyle başlar iki ana karakterin tanışma faslı. İkisi de zamanla birbirine daha çok ısınır. Muhsin bey de biraz sakinleşince anlar ki Ali Nazik'in sesi hiç de fena değildir aslında. Bir şeyler yapıp da bu çocuğa plak doldurabilirse hem kendisi eski günlerine dönebilecek hem de karşısındaki zavallıyı memnun edebilecektir.
Yukarıda yazdıklarım tadımlıktı tabii. Tamamını anlatmak gibi yanlış yapmak istemiyorum. Sadece Şener Şen'in birçok filminin altına imzasını atan Yavuz Turgul, bu filmin de senaristliğini ve yönetmenliği üstlenmiş. Senaryo yazmaktaki ustalığını burada göstermiş ve bunu Şener Şen, Uğur Yücel gibi isimlerle harmanlamış. Ortaya da kanımca şimdiye dek çekilmiş en iyi Türk filmi olan Muhsin Bey çıkmış. Muhsin Kanadıkırık'ın öyküsü izlenmeye değer.
Trump! Nasıl yani? (2)
-
Pazartesi günü, *Trump*’ın açık farkla (oy sayımı ilerledikçe açık farkla
olmadığını görüyoruz) kazanmasına yol açan dinamikleri tartışmıştım. Bugün *“Tru...
7 saat önce
5 yorum:
bu filmde Ali Nazik'in "yalnızım dostlarım yalnızım yalnız"'ı söylediği bir sahne vardır. o kadar etkilemişti ki beni, daha sonraları o şarkıyı çokça dinler olmuştum. niye o kadar etkiledi ben de anlamadım:) ama güsel şarkı bak hakkını yemeyelim...
"Evlerinin önü boyalı direk, yerden yere vurdun sen beni feleeeek" daha güzeldi bence :)
En iyi türk filmi Masumiyet'tir ...Bence :)
Masumiyet'i yıllar önce izledim. Derya Alabora, Güven Kıraç ve Haluk Bilginer bir Zeki Demirkubuz yapımında buluşmuştu. O zamanlar benim de çok hoşuma gitmişti film. Tekrar üstünden geçmem lâzım sanırım :)
Ben şimdilik en iyi türk filminin Muhsin Bey olduğunu düşünüyorum, birazdan da Masumiyeti izliycem, bakalım fikrim değişecek mi :)
Yorum Gönder