25 Eylül 2007 Salı

Mourinho'dan Aforizmalar


Jose Mourinho. Portekiz'in dünya futboluna bir armağanı. Seveni çok, sevmeyeni daha çok. Futbolculuk kariyeri sönük olsa da teknik direktörlük döneminde zirveye kurulan bir isim kendisi. Porto gibi bir takıma kazandırdığı lig şampiyonlukları, UEFA Kupası ve hemen ertesi sene gelen Şampiyonlar Ligi zaferi dünya futbol pazarında gündeme oturmasına yetti. Akabinde dünyanın en zenginlerinden Roman Abramovich'in satın aldığı İngiliz kulübü Chelsea'nin teknik direktörlük görevine getirildi. Kibiri, kendine olan aşırı güveni ve daima meyve veren ağaç olması kimilerini çok rahatsız etti. Chelsea'yi 50 yıl aranın ardından Premier Lig şampiyonluğuna taşıdı. 3 yıllık başarılı bir İngiltere macerasının ardından geçtiğimiz günlerde görevine son verildi. Şimdi bu muhteşem adamın bazı muhteşem aforizmalarından bir demet sunacağım:



  • "Elimden gelenin en iyisini yapmaya, durumu olumlu şekilde geliştirmeye ve imajıma ve futbol felsefeme uygun takımı yaratmaya niyetliyim. En iyi oyuncular ve kibirimi mazur görün ama en iyi menajer bizde...” (Chelsea'nin menajeri olduğunda)
  • “Futbol menajerlerini yeni veya eski diye değerlendirmem. Ben iyiye ve kötüye inanırım. Başarıya ulaşanlar ve ulaşamayanlar... Lütfen küstah olduğumu düşünmeyin ama ben Avrupa Şampiyonu’yum ve özel biriyim.” (Chelsea'nin başına geçtiğinde)
  • “Eğer işimin kolay olmasını isteseydim, Porto’da kalırdım. Güzel mavi koltuk, UEFA Şampiyonlar Ligi kupası, Tanrı ve Tanrı’dan sonra ben...” (Chelsea'nin başına geçtiğinde)
  • “Eğer bana takımı çalıştırma konusunda yardım etseydi, ligin dibine vururduk. Ve eğer ben ona mali işlerinde yardım etmeye kalksaydım, çoktan iflas etmiş olurduk!" (Roman Abramovich'e dair)
  • “Herkes Chelsea’nin her maçı kazanmadığı günleri bekliyor. Kaybettiğimiz gün geldiğinde ülkede bayram ilan edileceğini sanıyorum. Olsun, biz buna da hazırız...” (Kazanmaya dair)
  • “Salı günü sahaya maçtan önce çıkıp, kalabalığın yaratacağı duygunun tadını çıkaracağım.” (Olaylı geçmesi beklenen Barcelona maçı öncesinde)
  • “Açıkçası bana nasıl Şampiyonlar Ligi finalinde 4-0 yenilebilineceğini öğretmesine ihtiyacım yok; çünkü böyle bir şeyi öğrenmeye yönelik arzum yok.” (Kendisini eleştiren Johan Cruyff için)

  • “Eğer evdeki garajınızda bir Bentley’niz, bir de Aston Martin’iniz varsa ve her Allah’ın günü gideceğiniz yere Bentley’inize binerek gidiyorsanız, e biraz aptalsınız demektir.” (Takımda yaptığı taktik ve oyuncu değişiklikleri için)
  • “Onun röntgenci olduğunu düşünüyorum. Böyle tipler vardır; evde otururken teleskopla başka evlerin içinde başkalarının neler yaptıklarını izlerler... O da Chelsea hakkında konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor...” (Arsenal menajeri Arsene Wenger için)
  • “Maçtan önce basın toplantısına girdiğimde, maç benim için çoktan başlamıştır. Ve maçın ardından basın toplantısına girdiğimde, maç henüz bitmemiştir.” (Basınla olan ilişkileri hakkında)
  • “Ricardo Carvalho, bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyor gibi. Bir IQ testi yaptırmasında, ya da ne bileyim, bir akıl hastanesine başvurmasında fayda olabilir." (Oynatılmadığı için Mourinho'ya patlayan Carvalho için)
  • “Barcelona, muhteşem tiyatrolarıyla bir kültür kenti. Bu çocuk da artistliği iyi öğrenmiş." (Barcelona maçında Del Horno'nun oyundan atılmasına sebebiyet veren Messi için)
  • “Zirvede baskı diye bir şey yok. Baskı, ikincilikte ya da üçüncülükte...” (Zirvede bulunmaya dair)
  • “Normal şartlar altında Porto şampiyon olacaktır; anormal şartlar altında, Porto yine şampiyon olacaktır.” (Porto'dayken Portekiz liginin sezon ortasında)

  • “Stres mi? Kuş gribi bende daha çok stres yaratıyor. Ciddiyim, kuş gribinden bile Manchester’dan fazla korkuyorum.” (Karşılaşacakları maçın vuku bulacağı tarihlerde komşusu İskoçya’da kuş gribi tespit edilen ve ligde Chelsea’yi 7 puan geriden takip eden Manchester United’a dair)
  • “Şu anda lider durumda olmamız kulübün maddi gücünden kaynaklanmıyor. Bütün kupaları alma iddiamız, benim üstün çabalarımdan ve emeğimden kaynaklanıyor.” (Liderliğe dair)
  • “Benim futbol hayatımda koca bir sıfır var. Ancak onun futbol hayatı mükkemmeldi, başarılarla doluydu. Benim teknik direktörlük kariyerimde kupalar varken, bu kez Rijkaard’ın elinde koca bir sıfır var." (Barcelona teknik direktörü Frank Rijkaard hakkında)
  • “Ben ifade özgürlüğüne inanırım. Sen bana düşünceni ifade edersin; ben de sana nihai olarak özgürlüğünü veririm.” (Düşünce özgürlüğüne dair)
  • “Ben dokuz-10 yaşlarındayken babam bir Noel günü işinden kovuldu. O bir menajerdi. Son zamanlarda sonuçlar pek iyi değildi. Aralığın 22’si ya da 23’ünde bir maç kaybettiler ve ayın 24’ünde, Noel gününde, telefon çaldı. Biz öğle yemeği yediğimiz sırada sepetleyiverdiler." (Futbolun acımasızlığı hakkında)

Hiç yorum yok: