Hasreti demliyor hayat sen soluğumdan uzaklaştıkça
Siyah beyaz bir resmin sararmış dalgınlığı vuruyor beni
Vuruyor beni, vuruyor, vurdukça yoruyor bu düş bahçesi
Hayat şarabı lâl eden bir suskunlukla sürüyor...
Anla beni!
Gülleri ve külleri bir anda bırakıp ardında
Gökyüzüne firar eden kuşlarla anla
Bir kentin uğultusuna karışan bakışlarımla
Anla beni!
Umudu demliyor hayat sisler aydınlığa yaklaştıkça
Bir mor menekşenin camlara inat coşkusu sarıyor beni
Sarıyor beni, sarıyor, sardıkça dağıtıyor kederlerimi
Hayat bir sağanaktan delice dökülür gibi sürüyor...
Anla beni!
Sen beni anladıkça tomurcuklarım göğe varıyor
Yağmurlu akpak sevinçler büyütüyor gözlerim
Sen beni anladıkça içimde bir çocuk nefes alıyor...
Meltem KAYA
‘Yapılamaz’ kültü (The cult of can’t)
-
Cuma günü, *Aurelien* adlı bir yazarın “The cult of can’t” başlıklı
denemesine rastladım. Perşembe yazımı okumuş olanların ilgisini çekeceğini
düşüne...
2 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder