23 Haziran 2008 Pazartesi

Pazartesi Notları #33

  • A Milli Futbol Takımı bizleri rüyada yaşatmaya devam ettiriyor. Hayatın olduğu yerde daima umudun da var olduğu gerçeğini cümle alemin yüzüne yüzüne vuruyor. Gary Lineker'in "Futbol 22 kişinin bir topun peşinde koşturduğu ve sonunda hep Almanya'nın kazandığı bir oyundur" sözüne nazire yaparcasına son dakikada hedefi onikiden vuruyoruz. İsviçre maçının ardından tanrının bizim yanımızda olduğunu söyledik. Çek Cumhuriyeti maçından sonra da çekirgenin üçüncü adımda tepetaklak olacağı görüşünde hemfikirdik. Ancak futbolcular yenilmek nedir bilmiyor? Hakemin saatine baktığı anlarda bile çevirebiliyoruz. Rakip Almanya. Rahat olan biz olacağız. Bir futbol ekolü olan rakibimiz ise skor ne olursa olsun hep temkinli olmak zorunda kalacak. Futbol bu yüzden güzel. Tutkumuzun sebebi budur. Ağır kaçacak belki ama futbolu sevmeyenlere, sevemeyenlere acıyorum.
  • Lig TV'nin hükümet yalakası olduğunu da öğrenmiş olduk. Yahu Hırvatistan'ı kupa dışına iterek son 4'e adımızı yazdırmışız. Canlı yayında RTE'nin başını yıldızlara değdirmek ve Viyana'ya gitmeyen "sol"u eleştirmenin manası nedir? Viyana'ya gitmeyen MHP de mi sol parti? İptal ettireceksin üyeliğini. En güzeli!
  • Gün geçmiyor ki her türlü ilginçlik benim başıma gelmesin. Konyaaltı Belediye Başkanı'nın stajyerlerin bile saçına karıştığına şahit oldum. Madur benim. Madur olmama sebep de uzun saçlarım. 1 ay için saçlarımı kesecekmişim. Bir de staj için. Ba ba ba ba ba...
  • YouTube'dan sonra IMDb de kapatılmak istenmiş. Bunun nedeni de internetin en büyük sinema veritabanı olarak kabul edilen sitede korsan filmlerin paylaşılıyor oluşuymuş. Yuh! Ayrıca not düşmekte fayda var; IMDb yerine kapatılan site IMBd.com olmuş. İşin trajikomik yanı ise böyle bir sitenin olmayışı. Yahu kapatmadan önce kapatmaya hazırlandığınız siteye bir kez olsun bakmıyor musunuz?
  • Sweeney Todd'un DVD'si artık piyasada.
  • O değil de, Edward Scissorhands'in DVD'sini de yeniden piyasaya sürseniz çok hoş olur hani.
  • Antalya çok sıcak, evet. Gündüz vakti dışarıya adımını atanın aklından şüphe ederim. Gözlerini bile açamaz mı bir insan? Açamıyormuş!
  • Antalya şehir merkezindeki üst geçitlerin hepsi yaklaşık 2 senedir yürüyen merdivenli ve asansörlü. Ve bunlar hâlâ tıkır tıkır çalışıyor ya ben buna çok şaşırıyorum.
  • Sezen Aksu'nun yeni albümü bugün piyasaya çıkıyormuş. Albümün adı; Deniz Yıldızı.
  • Yemeksepeti gibi bir güzellik iyi ki var.
  • Bu dünyada bulunuş nedenimi çok merak ediyorum. Şu güne kadar, ardımda bıraktığım 21,5 sene içerisinde, bu sorunun yanıtına hâlâ ulaşamadım. Artık ulaşmayı da beklemiyorum. İnadına bunaldığım anların sayısı o kadar artmaya başladı ki 86'nın bir sonbahar günü bu yalana gözlerimi hiç açmamış olmayı istiyorum. Ebeveynlerim hayatımın yalanının en önemli tanıkları olmasaydı keşke. Hiçbir şey kaybetmeyecektim. Belki de farkında olmayacaktım ama kazançlarım bile olacaktı. Dünya diye bir yerin, yaşam diye bir kavramın oluşundan bihaber şekilde bir çarşaf köşesinde kuruyup kalmalıydım belki de. Boş bir şişe içine güç bela sığıp kumsaldan mavi sonsuzluğa bırakılmayı şiddetle arzuladığım şu günlerde "Keşke"ler denizi içinde kıvranıyorum. Bu dünyaya ne verdim? Bundan çok daha önemlisi bu dünya şu güne değin bana ne verdi? Koca bir hiç!

2 yorum:

MOBIUS dedi ki...

Ben derim ki kesme saçını.

Son maddede bitirdin bizi Anıl, Portishead vari bir yazı olmuş.
"We suffer everyday, what is it for?"
dendi mi yutkun ve orda dur.

Anıl dedi ki...

Sana katılıyorum.