13 Haziran 2008 Cuma

İzindeyiz Ata'm

Hani "Türk, Öğün, Çalış, Gü­ven" demiştin ya...

Biz ilkinde takılıp kaldık. O yüzden çalış­maya va­kit kalma­dı. Kimse­lere de (kendimiz dahil) gü­venmiyo­ruz.

Seninle övünüyo­ruz. Adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz. Balolar, heykeller, hatalar ya­pıyoruz. Klipler, zamlar, işken­celer, darbeler...

Öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, se­nin adına yönetimde olanları devirip, senin fikirlerinle açıklı­yorlar bunu...

Ve devrilenler yi­ne senin fikirlerinle savunuyor­lar kendilerini...

Herkes seni bir dönemki gö­rüşlerinle tanımlayıp başka başka anlatıyor bize...

Asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın, milliyetçi... Liste uzayıp gidiyor, biz tartışıp gidiyoruz.

Hala "izindeyiz" ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor, "izinde" olduğumuzdan kab­rine çok ziyaret yaptık, ama sa­na layık bir film yapamadık. 60 yılda... Belki kimseleri sana benzetemediğimizden, belki parayı denkleştiremediğimizden...

"İzinde" olduğumuzdan ağ­zımızı hep seninle açtık, ama adını verdiğimiz hava limanının dış hatlar terminalini bir türlü açamadık. O yüzden Türki­ye'ye gelen turistler "Atatürk Havalimanı" deyince kaçacak delik arıyorlar.

Adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurttaşla­rın... intihar etmek için...

Cumhuriyeti, emanet ettiğin gençler polis copundan kafala­rını kaldıramaz haldeler.

Zorlu savaşlarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletin­de bugün çetelerin gölgesi var. Dev posterlerini yaptık ama doğru dürüst bir belgeselini ya­pamadık Ata'm..!

Arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için yazılarını, konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta topla­yamadık. Adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık. Senin adına ikti­dara el koyanlar mirasını çiğne­di, ses çıkartmadık. Kurduğun partiyi kapatıp, arşivini yaktı­lar... Alkışladık...

Çünkü biz izindeyiz Ata'm...

Her sabah, güne "Türküm, Doğruyum, Çalış­kanım" diye bağırarak başla­yan, geri ve tembel nesiller ye­tiştirdik. Sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranlarımız yerde sürünüyor.

Köşklerin bakımsızlıktan dö­külüyor...

Kocaman resimlerinin asıldı­ğı kamu binaları içinde memu­run aç.

"Beni emanet ediniz" dedi­ğin doktorların biliyorsun seni "geç teşhisten" erken yolcu et­tiler.

Merak etme "izindeyiz" Ata'm...

O dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında: Din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya, söylemeye kalkanlar mahke­melerde sürünüyorlar. O gün yazdıklarını, bugün ağıza ala­mayacak haldeyiz.

Seni aşmaktan vazgeçtik, sa­na ulaşamıyoruz Ata'm... Hey­kellerin o kadar büyük, poster­lerin öyle kocaman ki, ardında bir dolu adam kendi pisliğini gizleyebiliyor. Pislik büyüdük­çe heykelleri de büyütüyorlar.

Şu "İzindekiler"in listesini bir görsen inanamazsın Ata'm... Kendini tanıyamazsın.

İşte Erbakan... "izinden yeni dönmüş"tü şimdi yine izinde...

Özlü sözlerini paylaşamıyor­lar.

Yılgınlığa düşmememiz için söylediğin "küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurabilir" sözünü itfaiye kapısına asmış­lar.

Bağışla bizi... izindeyiz Ata'm..!


Can DÜNDAR (10.11.1996)

Hiç yorum yok: