Hani "Türk, Öğün, Çalış, Güven" demiştin ya...
Biz ilkinde takılıp kaldık. O yüzden çalışmaya vakit kalmadı. Kimselere de (kendimiz dahil) güvenmiyoruz.
Seninle övünüyoruz. Adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz. Balolar, heykeller, hatalar yapıyoruz. Klipler, zamlar, işkenceler, darbeler...
Öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, senin adına yönetimde olanları devirip, senin fikirlerinle açıklıyorlar bunu...
Ve devrilenler yine senin fikirlerinle savunuyorlar kendilerini...
Herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp başka başka anlatıyor bize...
Asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın, milliyetçi... Liste uzayıp gidiyor, biz tartışıp gidiyoruz.
Hala "izindeyiz" ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor, "izinde" olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık bir film yapamadık. 60 yılda... Belki kimseleri sana benzetemediğimizden, belki parayı denkleştiremediğimizden...
"İzinde" olduğumuzdan ağzımızı hep seninle açtık, ama adını verdiğimiz hava limanının dış hatlar terminalini bir türlü açamadık. O yüzden Türkiye'ye gelen turistler "Atatürk Havalimanı" deyince kaçacak delik arıyorlar.
Adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurttaşların... intihar etmek için...
Cumhuriyeti, emanet ettiğin gençler polis copundan kafalarını kaldıramaz haldeler.
Zorlu savaşlarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinde bugün çetelerin gölgesi var. Dev posterlerini yaptık ama doğru dürüst bir belgeselini yapamadık Ata'm..!
Arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için yazılarını, konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta toplayamadık. Adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık. Senin adına iktidara el koyanlar mirasını çiğnedi, ses çıkartmadık. Kurduğun partiyi kapatıp, arşivini yaktılar... Alkışladık...
Çünkü biz izindeyiz Ata'm...
Her sabah, güne "Türküm, Doğruyum, Çalışkanım" diye bağırarak başlayan, geri ve tembel nesiller yetiştirdik. Sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranlarımız yerde sürünüyor.
Köşklerin bakımsızlıktan dökülüyor...
Kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun aç.
"Beni emanet ediniz" dediğin doktorların biliyorsun seni "geç teşhisten" erken yolcu ettiler.
Merak etme "izindeyiz" Ata'm...
O dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında: Din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya, söylemeye kalkanlar mahkemelerde sürünüyorlar. O gün yazdıklarını, bugün ağıza alamayacak haldeyiz.
Seni aşmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz Ata'm... Heykellerin o kadar büyük, posterlerin öyle kocaman ki, ardında bir dolu adam kendi pisliğini gizleyebiliyor. Pislik büyüdükçe heykelleri de büyütüyorlar.
Şu "İzindekiler"in listesini bir görsen inanamazsın Ata'm... Kendini tanıyamazsın.
İşte Erbakan... "izinden yeni dönmüş"tü şimdi yine izinde...
Özlü sözlerini paylaşamıyorlar.
Yılgınlığa düşmememiz için söylediğin "küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurabilir" sözünü itfaiye kapısına asmışlar.
Bağışla bizi... izindeyiz Ata'm..!
Can DÜNDAR (10.11.1996)
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder