3 Haziran 2008 Salı

3 Haziran 1963

45 yıl geçmiş. Ama onunla ama onsuz. Fiziksel olarak olmasa da aramızda; her an yanımızda, her an memleketinde, her an mavi gözlü, her an dev. Anadolu'da bir köy istirahatgâhına getiremedik seni, tepene de bir çınar dikemedik ama dilimizden eksik etmedik güzel dizelerini.
Nâzım Hikmet Ran'ı aramızdan ayrılışının 45'inci yılında Haziranda Ölmek Zor adlı şarkının sözleri ile anmak istiyorum:

Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
Yaralı bir şahin olmuş yüregim
Uy anam anam, haziranda ölmek zor
Çalışmışım onbeş saat
Tükenmişim onbeş saat
Yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım
Anama sövmüş patron
sıkmışım dişlerimi
Islıkla söylemişim umutlarımı
Sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler
Çıkmışım bir dalgadan, vurmuşum sokaklara
sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
Sarı sarı yapraklarla dallarda
insan iskeletleri

Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
"Uyarına gelirse tepemde bir de çınar" demiştin yıllar önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki manda gözü
demek ki
şile bezi
bir de Memed'in yüzü
bir de saman sarısı
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
Yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 Haziran 63'ü
Bir kırmızı gül dalı eğilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
okşar yanan alnını Nazım ustanın
Bir kırmızı gül dalı eğilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
Yatıyor usta

Gece leylak ve tomurcuk kokuyor

Geçsem de gölgesinden tankların Thomsonların
Şuramda bir kuş ötüyor.
Haziranda ölmek zor...

1 yorum:

saklıdefter dedi ki...

Üç gün kadar geç gelen bir yorum olacak bu.''Nazım Hikmet memleket,memleket Nazım Hikmet'...
Sevgiler...