30 Haziran 2008 Pazartesi

Pazartesi Notları #34

  • A Milli Takım bu kez başaramadı. Yine attık son dakikalarda ama karşımızdaki rakibin Almanya olduğunu unuttuk. Tereciye tere satılır mıydı? Almadılar. Katıldığımız son iki büyük turnuva arasına 6 sene koysak da her ikisinde de yarı finale ulaşabildik. Yine galiptir bu yolda mağlup diyelim kıssadan hisse.
  • Belçika'da baş örtülü bir hanım işinden kovulmuş. Aynı olayların Türkiye'de yaşanması durumunda kıyameti koparan Avrupalı her kumaşı kendi boyuna göre dikiyormuş. İyiymiş. Cidden.
  • Sezen Aksu’nun 3yıl aranın ardından çıkardığı son albümü Deniz Yıldızı son günlerde yanımdan eksik olmuyor.
  • DMM Fırat, Atatürk devrimlerinin toplumda travmatize yarattığını söylemiş. NY Times’ın Türkiye muhabiri Sabrina Tavernise de bunu gazetesine Batı’nın istediği şekilde yansıtmış. Türk toplumunun genelini bilemem ama kendisi ile aynı kafadan olanların travmaya uğradığı kesin. Baksanıza sadece başlarını örterek dini en ince ayrıntısına dek yaşadıklarını iddia edenler herkesten lüks yaşıyorlar. Erkekleri ise 1923 Devrimi’nin meyvelerini çatır çatır yiyorlar. Böyle travmaya can kurban! Yemeyen keriz zaten.
  • Şair Ceketli Çocuk “ölümsüzlüğe” kavuşalı 3 sene oldu. Daha dün sanki… Bundan sonra çok sevmemeliyiz belki de insanları. Kimi çok sevsek erken terk ediyor bizleri.
  • Doğum gününde geçirdiği trafik kazası sonucu 5 gün komada kalan ve hayatını kaybeden Barış Akarsu da 4 Temmuz'da anılacak. Haziranda ölmek zor...
  • Kupayı Almanya'nın almasını istedim, İspanya aldı. Ancak hak ettiler. Renkleri sarı-kırmızı ne de olsa. Mantıksız olduğumu biliyorum, mırıldanmanıza gerek yok.
  • Recep'in Tavuğu sinema filmi değildir umarım.
  • TSK üzerine oynanan bu oyunlar da neyin nesidir? Yenilir mi, yutulur mu?
  • Çocukluğumdan beri ağzımda olur olmaz çıkan aftlardan gına geldi artık. En sonunda kesip kurtulacağım şu dilden o olacak. Adamın asabını bozmayın laaaaan!
  • Dün denizden çıktığımda bir adama odaklandı gözlerim. Aksi mümkün olamaz zaten. Amcamız denize girebilmek için çıkardığı kot pantolonunu denizden çıktıktan sonra deniz havlusu olarak kullandı. İlk fırsatta denemek istiyorum.
  • Embesil kelimesini Rutkay Aziz kadar iyi söyleyebilen yoktur zannımca. Bu kelime o adamın ağzından sevgi sözcüğü gibi çıkıyor vallahi. Embeğsiiiiilllll.
  • İlkokulda patates baskılar yapardık. Özledim lan! Yarın yapsam mı, ne yapsam! Yok artık.
  • Evet, monolog kurmada üzerime yoktur.
  • Şirinler kasabasındaki tek bayan neden Şirine? Yazık valla!
  • Haftalık duamıza geçelim bari; "Bismillahirrahmanirrahim, Galatasaray, amin!"
  • Görüşmek üzere canlar!

11 yorum:

bilog dedi ki...

komik olmuş la:D

Anıl dedi ki...

Olur öyle o arada sırada :)

sinem dedi ki...

hehe duada koptum ya iyiymiş :)

Anıl dedi ki...

Dakikliğimden söz eden yok bakıyorum da :)

sinem dedi ki...

hakikaten maşallah ya yorum yazdığın her siteyi 5 dk.da bir kontrol mü ediyorsun? :)

Anıl dedi ki...

Vahiy geliyor diyeceğim de benim dakiklikten kastım o değildi :) Yazının giriliş saatine bakmanızı rica edeceğim.

sinem dedi ki...

yok onu biliyordum, bilerek girmiştim zaten :) önceki pazartesi notunda kimse bunu beklemiyor demişsin ama ben valla bekliyorum :)

Anıl dedi ki...

Eksik olma da "Kimse bunu beklemiyor" mu demişim? Hani, nerede, ne hakkında? Heyecan yaptım. Aydınlatsana beni :)

sinem dedi ki...

"Pazartesi günlerini iple çekmediğinizi biliyor bu blog. 32'nci kez saçmalıklarıma, gereksizliklerime ve nadiren de olsa çıkan bilgilendirici anektodlara hoşgeldiniz. İçeriye giriş ücretsizdir. Bedava sirke de baldan tatlıdır."

:)

Anıl dedi ki...

Sen "önceki pazartesi notu" deyince ben de 33 numaralı Pazartesi Notu'na baktım. Evet, söylemişim hakikaten :)

Anıl dedi ki...

Ah hiç sorma. Bir bilsen, sabahlara kadar ağlıyorum :)