Ben bir Galatasaray taraftarıyım. Küçükken taraftarı olacağım takımı tutma şansı bana verilmedi ama benimle aynı kaderi paylaşan herkes gibi bu durumdan şikayetçi de değilim. Her zaman da derim "İyi ki Galatasaraylı olmam sağlanmış" diye. Anlayacağınız bir şikayet durumu yok, aksine gurur dolu bir bünyeye sahibim. Peki bana bırakılsaydı karar? Babam 2'nci yaş günümde, Galatasaray'ın Neuchatel'i beşlediği gün, boynuma sarmasaydı o sarı kırmızı fulârı, kendimi bilmeye başladığımda alıp karşısına istediğim takımın taraftarı olmam konusunda hür olduğumu söyleseydi yine taraftarı olur muydum Galatasaray'ın? Kesin bir şey söylemek zor. Kesin olan tek bir şey var ki o da İstanbul takımlarından birini seçeceğimdir. Spor medyasının her gün dayattığı bu durum Türk futbolunu İstanbul tekelinden kurtaramamaktadır. Dolayısıyla Anadolu kulüplerinin İstanbul takımları ile yaptıkları maçlarda kendi sahalarında bile deplasman takımı gibi oynamalarının nedeni budur. Bu yüzdendir ki uzun bir müddet Anadolu kulüplerini işe yaramaz, futbolu çirkinleştiren, tu kaka kulüpler olarak gördüm. Bu benim içine düştüğüm bir yanılgıydı.
Üniversitedeki en yakın arkadaşlarımdan biri vasıtasıyla tanıştım Göztepe ile. Küçükken benim gibi Galatasaraylı olan ancak sonra bir kez daha dönmemecesine çark ederek aynı renklere gönül vermeye Göztepe adı altında devam eden bir arkadaşım kendisi. Onunla beraber ettiğimiz futbol muhabbetleri sayesinde istemdışı kanım ısındı Göztepe'ye. Takımın her sene birer lig düşüşüne tanıklık ettim. Buna karşın taraftarın "İnadına Göztepe" diyerek takımına daha fazla tutunmasına şahit oldum. Zaman geçtikçe anladım ki alt ligler ve Anadolu kulüplerinin bildiğim futboldan çok daha renkli ve bir o kadar da zevkli olduğunu kavradım. Bir takım, iki renk ve bir arma uğruna insanların işini gücünü bırakıp kilometreler katetmesine anlam vermeye başladım. Göztepe'nin o müthiş İsyan Marşı'nı dinlerken başka bir takımın taraftarı olmama rağmen tüylerimin diken diken olmasına mani olamadım. Başka bir tezahüratın sonunda "Sevgilim bu gece hiç bekleme beni, aşkından da önce gelir GözGöz sevgisi" diye inlerken Göztepeliler tatlı bir tebessüm kondurdum yüzüme. Gençliklerinin katili olan bu takımdan yine de merhumun hesabını sormamalarını takdir ettim. "Müslüman değiliz Göztepeli'yiz" diyerek Göztepe bayrağına secde etmeleri nedendir bilinmez hoşuma gitmeye başladı. En nihayetinde efsane gözleri önünde amatör lige düşerken açtıkları pankarta yazdıkları ile daha fazla söze gerek bırakmadılar:
"Gökleri yarıp darmadağın ettiğin gün
pırıl pırıl yıldızları kararttığın gün
sen sorguya çekmeden biz soracağız sana
ey rabbim; hangi günahımız için güzel günleri çok gördün?"
Göztepe 2 senedir amatör ligde. Taraftarı peşini bırakmıyor. Başbakan önplâna çıkma gereği hissetmiş olmalı ki İzmir'i elde etme amacı doğrultusunda Göztepe'yi Ankaraspor ile birleştirmeyi kafasına koymuş. Spora bari o kirli ellerinizi bulaştırmayın. Göztepe'yi rahat bırakın. Çünkü onlar teker teker çıkacaklar ligleri.
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
2 gün önce
4 yorum:
ben de izmirde okuduğum ve göztepede fazlasıyla dolaştığım için, e madem renkleri de sarı kırmızı, göztepeyi bayağı seviyorum. ve gerçekten çok da üzüldüm küme düştükçe. ama yine de içten içten istiyorum 1.lige bir an önce çıkmasını, çünkü şunun şurasında 2 senem kaldı, ve galatasaray kolay kolay da izmire gelecek gibi görünmüyor :) zaten futbolun neresi temiz ki?
Göztepe İzmir'de kafkafın ezeli rakibidir yani benim gibi fanatik kafkaflıların,ancak tüm rekabete rağmen üzüldüm,umarım gerçek olmaz.....
birleşince yine göztepe olarak kalacak diye biliyorum ben, doğru muyum?
Doğrusun.
Yorum Gönder