Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile yaklaşık 1 ay önce yağtığım röportajın dökümüdür aşağıdakiler. İşinize yarar mı bilmiyorum. Okumadan bilemezsiniz. Ayrıca başkanın yanındaki de ben oluyorum. Tabii siz bunu göremeyeceksiniz. Kendimizi deşifre etmeye gerek yok ama, di mi?
----------------------------------------------------
1- Bize biraz kendinizden, eğitim ve öğretim sürecinizden, bahseder misiniz?
Cevap: 11 Temmuz 1964 tarihinde Antalya’ da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimini Antalya’da tamamladıktan sonra İngiltere’ de gazetecilik eğitimi aldım. Uzun yıllar boyunca Antalya’ da gazeteci olarak çalışarak, çeşitli basın ve yayın kuruluşları tarafından birçok kez yılın gazetecisi olarak ödüllendirildim. 1987 yılında Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından araştırma ve inceleme dalında Türkiye’nin en iyi gazetecisi, 1992 yılında, 28 yaşındayken Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Oda Meclisi üyeliğine seçildim. Daha sonra 21 Kasım 1987 ve 25 Kasım 1999 tarihleri arasında ATSO Yönetim Kurulu Başkan vekilliği görevini yürüttüm.
9 Kasım 2001 tarihinde yapılan oda seçimlerinin ardından Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini 22 Ocak 2004 tarihine kadar sürdürdüm. Bu tarihte, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmak için kendi arzum ile Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden ayrıldım. 28 Mart 2004 günü yapılan genel yerel seçimlere oyların yüzde 34.77’sini alarak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçildim. ATSO bünyesinde Meclis Üyesi, Yönetim Kurulu Başkan vekili ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Antalya’nın şehircilik ve ticaret alanındaki temel sorunlarının çözümü ve turizm alanında tanınması için birçok proje başlatan, seminer ve konferanslar düzenleyerek, Antalya’nın dünyaya açılması için gönüllü bir elçi gibi çalıştım.
*İKV=İktisadi Kalkınma Vakfı) Yönetim Kurulu Üyeliği,
*Antalya Organize Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı,
*Antalya Organize Sanayi Müteşebbis Heyet Vekilliği,
*Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu Üyeliği,
*Akdeniz Basın Vakfı Mütevelli Heyet Başkanlığı,
*BAGEV( Batı Akdeniz Gelişim Vakfı)Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde de bulundum.
2- Bildiğim kadarıyla siz de iletişim alanında eğitim gördünüz? Sizce ülkemizde iletişim fakültesi öğrencilerinin sahip olması gereken nitelikler nelerdir?
CEVAP: Öğrencilerin sahip olması gereken özellikler belirlidir. Bunu branşlara göre yöneltmek yerine temel özellikler çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Öncelikle bir öğrenci eğitim alanını seçerken ileriyi düşünmelidir. Eğitim alanı ve gelecekteki mesleği örtüşmeli ve ileride severek yapacağı bir iş imkanı olarak görmelidir.
3- Gazetecilik geçmişinizde 1987 yılında araştırma ve inceleme dalında Türkiye’nin en iyi gazetecisi seçildiniz. Gazetecilik yıllarınızda mı yoksa Belediye Başkanlığı döneminizde mi daha üretken olduğunuzu düşünüyorsunuz? Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) başkanı iken sizi Belediye Başkanlığı’na aday olmaya iten neydi?
CEVAP: Ailem, gazeteci babam Suphi Türel 50 yıl önce Antalya’da İleri Gazetesi’ni kurmuş ve ben de eğitimimi tamamlayınca gazetenin başına geçtim. Yaklaşık 20 yıl önce de Antalya’nın ilk ofset tekniği ile basılan gazetesi Yeni İleri’yi de ben kurdum ve yayın hayatına geçirdim. Yine aile mesleğini sürdürmeye devam ettim.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda uzun yıllar üye, yönetim kurulu üyeliği, başkan vekilliği ve bildiğiniz gibi de 3 yıl Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı görevini ifa ettim. Siyasete atılma kararını verdiğimde de bu görevimden istifa edip Ak Parti’den Belediye Başkan Aday adayı olduğumu açıkladım. Ve aday olduğum açıklandı, Antalyalıların da teveccühü ile belediye başkanı seçildim.
Bir gazeteci için medya defteri hiçbir zaman kapanmaz. Bu makamlar hiçbir zaman ömür boyu sizin olmaz. Vakti gelir bakarsınız bir gazetenin bir köşesinde yazılarımızı sürdürür mesleğimizden kopmayız. Gazetecilik bir yaşam biçimidir ve siyasette ben bunun faydasını çok gördüm. Pratik olmak, anında karar vermek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmenin ne kadar önemli olduğunu siyasete girdiğinizde daha da iyi anlıyorsunuz.
4- Hedeflerinizden biri de “Antalya’yı Barcelona, Paris ve Londra gibi Avrupa kentleri seviyesine getirmek”di. Bu doğrultudaki uzun ve kısa vadeli planlarınız nelerdir?
CEVAP: Geleceğe ilişkin en büyük hedeflerimiz Antalya’yı tam anlamıyla bir ‘Marka Kent’ haline getirebilmektir. Antalya’yı deniz, güneş, kumsal kenti anlayışından kurtarıp, bir marka olarak dünyaya pazarlama çabası içindeyiz. Uluslar arası kültür ve sanat organizasyonlarını Antalya’ya getirebilirseniz kentin vizyonunu değiştirebilirsiniz. Bu yolda, Antalya’yı bir kültür ve sanat kenti yapmak için kollarımızı sıvadık. Avrasya Film Festivali, Avrasya Film Marketi ve Piyano Festivali Antalya’nın sesini yurt dışında duyuracak organizasyonlar. Şimdiden bunların meyvelerini almaya başladık. Altın Portakal Film Festivali’nin itibarını iade ettik. Bu yıl, Oscar ve Altın Küre ödüllü Helen Mirren, Altın Portakal ve Avrasya Film Festivali için Antalya’ya gelmişti. Kendisine onur ödülü vermiştik. Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say’ın sanat yönetmenliğini yaptığı Uluslararası Antalya Piyano Festivali bugün dünyanın en iyi 5 festivali arasıında gösterilmektedir. Bu çalışmalarımız kapsamında kentimizi bir fuar ve kongre merkezi yapma hedefi de var. Antalya 200’ün üzerindeki 5 yıldızlı oteli ile buna oldukça müsait. Bu turizmin 12 aya yayılmasını da sağlayacaktır.
Bu konuda bizim yaptığımız çalışmalara gelince, Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar Merkezimiz var. Her yıl onlarca fuara ev sahipliği yapıyor. Bunu yeterli görmüyoruz. Büyük bir proje yürütüyoruz. 100. Yıl’da 30 bin kişilik futbol arenası ile 10 bin kişilik çok amaçlı kapalı spor salonu yapacağız. Kapalı spor salonunu fuar ve kongrelere uygun şekilde inşa edeceğiz. Yapacağımız bu çalışma kentin fuar ve kongre merkezi ihtiyacına bir ölçüde cevap verecektir. Antalya 2010 yılında Türkiye’de yapılacak Dünya Basketbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak. Birçok ülke takımı, maçlarını Antalya’da oynamak istiyor. Yapacağımız 10 bin kişilik kapalı spor salonu ve futbol arenası Avrupa’ya örnek olacak. Bu tesisler Antalya’nın birçok önemli organizasyona daha ev sahipliği yapmasını sağlayacak. Antalya, Dünya Ralli Şampiyonası’nın Türkiye ayağına da ev sahipliği yapıyor. Her yıl dünyaca ünlü pilotlar Antalya dağlarında yarışıyor. Alanya̵’da her yıl gerçekleştirilen uluslararası triatlon yarışması, plaj voleybolu turnuvası gelecekte dünya çapında önemli organizasyonlar arasında yer alacaktır. Ayrıca 5 yıldızlı tesislerimizdeki kongre salonları, her yıl uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapıyor. Uluslararası turizm kuruluşu Skal’ın 2007 Dünya Kongresi kasım ayında Antalya’da yapılacak. Dünyanın dört bir yanından turizmciler Antalya’da buluşacak. Antalya kaliteli 5 yıldızlı tesisleri, kültürel ve turistik değerleri ve yetişmiş insan gücüyle uluslararası her türlü organizasyonu yapabilecek kapasitededir.
Ayrıca Antalya’ya bir dünya kentinin olmazsa olmazı, çağdaş toplu ulaşım aracı olan raylı sistemi getiriyoruz. Projenin ilk etabı start aldı. Antalya’nın geleceğine yönelik bu büyük proje ile ulaşım sorununa kalıcı çözümde en önemli adımı atmış olacağız. Ulaşım Ana Planı çalışması sonucunda mevcut durum ve gelecekteki projeksiyonlar doğrultusunda mevcut tramvay sistemine ilave olarak üç adet ana toplu taşıma koridoru belirledik.
Projenin ilk etabı 120 milyon dolara mal olacak. Bu proje ile Antalya ulaşımı daha kolay, trafikten kurtulmuş; daha temiz bir dünya kenti olacak. Antalyalı bir dünya kentinde yaşamanın ayrıcalığını kenti 20 dakikada bir baştan bir başa geçtiklerinde çok daha iyi anlayacak. Raylı sistem aynı zamanda bir medeniyettir. Geçtiği güzergahların çehresini değiştirir, hareketlilik katar. Sosyal açıdan da büyük faydalar sağlayacaktır.
5- Peki Antalya’nın bugününü ele alırsak, sizce Antalya’yı birçok dünya şehrinden ön plana çıkaran özellikler nelerdir?
CEVAP: Öncelikle çevre, denizlerimiz ve sahip olduğumuz tarihi ve kültürel miras. Bunları korumak ve daha da iyileştirerek yarınlara bırakmak için çalışıyoruz. Bu değerlerimizin bizlere evlatlarımızın emaneti olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu anlayışla projeler üretiyor ve hayata geçiriyoruz. Altyapı yatırımlarına büyük önem veriyoruz. Bütün bunların yanı sıra Antalya’nın marka değerini yükseltmek ve hak ettiği yere çıkartmak için eğitime, spora, kültüre ve sanata da yatırım yapıyoruz.
6- Son olarak Halkla İlişkiler’e değinmek istiyorum. Bizlere Halkla İlişkiler sektörü ile ilgili kısaca neler söyleyebilirsiniz?
CEVAP: Günümüzde Halkla İlişkiler sektörü yaşamın her alanında kendisini hissettirmektedir. Bilgiye erişme, bilgilendirme, sorunları yerinde ve zamanında çözüme kavuşturma, etkileme ve ifade edilebilmeyi sağlayan faktörler arasında Halkla İlişkiler önemli bir yer tutmaktadır. Kurum ve kuruluşlar bu yöntemleri Halkla İlişkiler vasıtasıyla günümüzde etkili olarak kullanmaktadır. Değişik yöntemlerle Halkla İlişkiler sektörü çağın gereksinimleri arasında karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle son yıllarda cazip sektörlerin başında gelmektedir.
7- Sizce ülkemizde Halkla İlişkiler istenilen noktada mıdır?
CEVAP: Ülkemizde Halkla İlişkiler sektörü günümüzde istenilen noktaya gelmiştir. Şöyle bir çevrenizi dikkatle incelerseniz bunu görebilirsiniz. Bu sektör yaratıcılık ve beceri isteyen bir sektör dalıdır. Ve Türkiye bu konuda bence birçok ülkeden ileri bir seviyededir.
8- Deneyimlerinize dayanarak Halkla İlişkiler bölümünü bitirecek öğrenciler için iş hayatında önerileriniz nelerdir?
CEVAP: Ben her zaman üniversiteyi bitiren öğrencilere şu önerilerde bulunurum. Atılacağınız iş ne olursa olsun önce işinizi sevmeniz ve severek yapmanız gerekir. Aksi halde başarı oranı çok az olur. Bu nedenle eğitiminizi tamamladığınız zaman istediğiniz işi seçme şansına sahip olun ve muhakkak bir idealiniz olsun, o zaman başarı gelir.
Bu güzel söyleşide bana değerli vaktinizi ayırdığınız teşekkür ediyorum.
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder