
Geçtiğimiz Temmuz ayının son günlerinde yaşama veda eden ve birçok sinema eleştirmeni tarafından gelmiş geçmiş en iyi yönetmen olarak adlandırılan İsveçli yönetmen Ingmar Bergman imzalı, 1957 yapımı bir başyapıttan söz ediyorum. Ingmar Bergman yukarıda film hakkında verdiğim kısa özetten de anlayacağınız üzere Det Sjunde Inseglet'de varoluş kavramı ve tanrı üzerine sorgulayıcı bir yaklaşım yansıtmış sinemayı kullanarak. Zaten Bergman'ın eserlerinin çoğunda buna benzer öğeler bulmak mümkündür. Kendisi bir papazın oğludur ve filmlerinde distopik yaklaşımlar mevcuttur. Filme bakınca aslında yaratılan Block karakteri ile anlatılmak istenen mesaj da gayet açık. Block tanrıyı sorgularken ölümün kendisinden korkmamaktadır. Hatta bir yerde öyle ironik bir sahne vardır ki tekrar tekrar izleyesi gelir insanın. Block'un yolu kiliseye düşer ve keşişin birine günah çıkarmaktadır. Düşündüklerini anlattıktan sonra keşiş yüzünü döndüğünde görür ki o kişi keşiş değil Ölüm'dür. Block aslında Ölüm'ün kendisine günah çıkarmıştır. Film hakkında söylemek istediğim çok kilit bir nokta var. Ancak izlemeyenler ve daha sonra izlemek isteyenler için filmin tadını kaçırmamak maksadıyla orayı atlıyorum. Yalnız şu kadarını söylemeliyim ki film sona erdiğinde bir yandan "Evet, bakın, tanrı var" mesajı verilirken, şeytanla anlaşma yaptığı ileri sürülen kızla Block'un yüzleştiği sahnede de "Tanrının varlığına dair somut bir kanıt bulamazsınız" mesajı verilmektedir. Film sona erdiğinde hangisine daha çok vurgu yapıldığını bulmak ise kesinlikle izleyiciye düşüyor.
Peki Bergman'ın Yedinci Mühür ile gönderme yaptığı başka öğeler var mıdır? Kanımca fazlasıyla vardır. Filmin üzerine oturtulduğu tema bütünüyle varoluşu sorgulamaz. Hatta dokundurduğu, gönderme yaptığı öğeler öylesine anlamlıdır ki kalkıp ayakta alkışlamak istersiniz yönetmeni. Bir kere Haçlı Seferleri ve dolayısıyla Katolik Kilisesi'ne atılan taş yerindedir. İnsanların inançlarını sömürerek kendi çıkarların doğrultusunda deyim yerindeyse bir Kutsal Savaş başlatmak ne denli doğrudur? O kadar adamı yok yere savaşlara yollayan insanlar yerden yere vurulur Bergman'ın bu eserinde. Kıssadan hisse vurmak gerekirse eğer, evet, bu film bir başyapıttır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder