3 Kasım 2008 Pazartesi

Ölümü Ektim Randevu Yerinde Beklemekten Ağaç Olsun

Zembereği boşalmış sözcüklerin
Akreple yelkovan öpüşüyor onikide
Bütün ziller vaktinde vuruyor, tembellik edip gitmeyeceğim
Kusura bakma ölüm
bugün de gecikeceğim.
Sessizlik çökmüş kentin sokaklarına,
martılar uykuya dalmış,
kar bütün izlerini örtmeye hazır.
Randevularımıza sadığımdır,
sektirmem saatini ama bu sefer tembelliğim tuttu,
ölüm daha çok beklersin beni...
Şimdi "Kış ölümün vaktidir" derler ve
tecrübelerimden bilirim kışın ölene söverler.
Kusura bakma ölüm ben ardımdan sövdürmem,
ben randevuya asla gelmem.
Bu şiirin içinden tren de geçebilir,
uçak da,
vapur da,
bütün teknolojik ölüm aletleri de...
ama hiçbirine binmeyeceğim.
Kusura bakma ölüm gelmeyeceğim.

Gelecek öyle uçsuz bucaksız duruyor ki
ve ben ne olacağını merak ederken
hani filmin en güzel sahnesinde sinemadan çıkar gibi
hayattan çıkıp gidemem.
Kusura bakma ölüm,
adın çok soğuk, gelemem.
Bunca mazeretim varken yaşama dair,
ölümü aklımdan bile geçirmem.
Seviyorum seni hayat,
tüm kötü sürprizlerini de...

Erol ZAVAR

Hiç yorum yok: