Diyelim yağmura tutuldun bir gün
bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
ne de olsa yaz yağmuru
pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
erkenceden denize gireyim dedin
kulaç attıkça sen
patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi, deniz
seslenmiyor
Derken bi' de dibe dalayım diyorsun
içine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
lapinalar, gümüşler var ya
eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
çakmak çakmak gözleri
meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
herkes orada sen de oradasın
Herif bizden söz ediyor, bu ülkenin çocuklarından
"Yürüyelim arkadaşlar" diyor, "yürüyelim"
özgürlüğe mutluluğa doğru
"Her işin başında sevgi" diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi' de başını çeviriyorsun ki
yanında ben varım
Can YÜCEL
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder