Bundan 2,5 sene öncesi... Bir yaz günü, Ekşi Sözlük yardımıyla tanışıyorum Emre Aydın ile... Başlığın adı aynı zamanda şarkının da adı: Belki Bir Gün Özlersin! O vakitler her şarkı demlenme sebebi benim için. Belki Bir Gün Özlersin ile birlikte teker teker yuvarlanan lobutlara benziyorum, hatta onlardan biri oluyorum. Bir şeyler çıkaracağım o şarkıdan ama ne? En sonunda basbayağı kendimi çıkarıyorum.
Kısa bir süre sonra ise Afili Yalnızlık raflardaki yerini alıyor. Öyle bir albüm olmuş ki günler, haftalar, aylar, yıllar boyunca sıkılmadan dinlenebilecek; "Yahu bir albümde tek bir tane bile kötü şarkı olmaz mı?" sorumun işareti olabilecek durumda... O kadar ağırlaştırıyor ki beni kaldırabilene aşk olsun. Uzatılan eller için cevabım "Önce Emre Aydın'ı susturun" oluyor. Kendimi çok sevdiğim için değil de, Emre Aydın'a hayranlık duyduğum için...
Bundan birkaç ay öncesine kadar belli değildi 2008 MTV Europe Music Awards'da Türkiye'yi kimin temsil edeceği? Adaylar belliydi aslında. Ya Hadise gidecekti ya da Emre Aydın... Başından beri Emre Aydın'ın gitmesinden yanaydı bu gönül. Hadise'nin Eurovision'da sahne alacak olması ise kanımca Emre Aydın'ın önünü açmıştı. Dün akşam da büyük geceydi. MTV'nin yayın yaptığı 26 ülkenin gönderdiği sanatçılar arasından büyük bir başarıya imza atarak sıyrıldı ve Avrupa'da 2008 yılının en sevilen sanatçısı ödülünü aldı.
Zaman Emre Aydın için hareket vaktidir!
NOT: Resimde de Michael Scofield gibi çıkmış vallahi :)
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder