Çocukluğumu anımsıyorum da öyle pek fazla takip ettiğim çizgi dizi yoktu. Hatta saymaya kalksam Dragon Ball, Küçük Golcü ve Transformers'den başka gerçek anlamda ilgiyle takip ettiğim bir yapım hatırlamıyorum. Çocukluk geride kaldı tabii. Ülkem insanının çocuk kitabı okuma ve çizgi film izleme konusundaki hassas yaklaşımına ve yaşıma inat fırsat buldukça takip etmeye çalışıyorum bunları. Çok uzun bir aranın akabinde takip etmeye başladığım ilk çizgi diziydi Avatar: The Last Airbender, sona erdi o da. Uzadıkça uzayan ve haliyle eski tadından eser kalmayan dizilere inat tadında bırakılan ve efsane mertebesine ulaşan nadir yapımlardan biri oldu. Ben boşluğa düştüm ardından.
Aang, Katara, Sokka, Toph, Zuko, Azula, Iroh, Momo, Appa... Çok daha fazlası hatta. 3 sene önce başladı maceraları. Ben başını kaçırdım tabii her zaman yaptığım gibi. İkinci sezonun ortasından itibaren arkadaş tavsiyesi ile izlemeye başlamıştım. Her biri ortalama 25 dakikadan oluşan çerez tadındaki bölümler arka arkaya gelmeye başladı. Üçüncü sezona geçildiğinde bir çizgi diziden çok, gerçek anlamda bir dizi takip ediyormuşum hissine kapıldım. Çizgi film karakterleri profesyonel oyuncularmışçasına rol yapabilirler mi? Yapabiliyorlarmış. Açıklıkla söyleyebilirim ki bugüne kadar olay örgüsünün bu denli birbirine bağlı, karakterlerin bu denli ayrıntılı hazırlandığı bir yapım çok ender çıkmıştır. Bir çizgi dizide ise olsa olsa ilktir. Üçüncü sezonun 15'inci bölümünün ardından girdiği yaklaşık 3 aylık ara geçtiğimiz haftalarda son buldu. Bu süre zarfı içerisinde, 7 bölüm daha yayınlanıp diziye son noktanın koyulacağını biliyorduk. Korkumuz ise bu bölümlerin haftalara yayılması ve beklenen finalin arzu edildiği kadar vurucu olmamasıydı. Bunu yapmadı yapım ve yayın ekibi. 7 bölümlük final 3 güne yayıldı. Son gün ise peş peşe yayınlanan 4 bölümlük final ile yerimize oturtmadı bizi. Ve ben ilk defa bir çizgi dizinin sonunda gözlerimin dolduğunu, tüylerimin göğe erişmeye çalıştığını hissettim. Finalin bu denli muhteşem ve kusursuz olacağını bilsem bir 3 ay daha beklerdim.
Avatar: The Last Airbender sona erdi, evet, ancak 2010 yılın yönetmen Manoj Night Shyamalan tarafından beyazperdeye uyarlanmış versiyonunu The Last Airbender ismiyle sinema salonlarında izleme fırsatı bulacağız. Umarım gişe kaygısı yüzünden bu efsaneyi bok etmezler.
Yeni düşman ‘wokizm’
-
ABD’de Demokratlar seçim yenilgisinin nedenlerini araştırıyor. *Sınıftan
kopmak, “Wokizm”* (*“woke”* savları savunmak) önde gelen nedenler
arasında. ...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder