27 Ağustos 2008 Çarşamba

Snatch

"My name is Turkish. Funny name for an Englishman, I know. My parents to be were on the same plane when it crashed. That's how they met. They named me after the name of the plane. Not many people are named after a plane crash. That's Tommy. He tells people he was named after a gun, but I know he was really named after a famous 19th century ballet dancer"
Bağımsız İngiliz sinemasının Tarantino'su olarak adlandırılan ve genç yaşına rağmen "usta" olarak nitelenen yönetmen Guy Ritchie ile tanışmam ilk olarak Lock, Stock and Two Smiking Barrels sayesinde olmuştu. Söz konusu filmi ilk izlediğimde ortaokulda olmalıydım ve filmin hızına yetişebilmem mümkün olmayınca pek de bir şey anlamamıştım açıkçası. Öyle ki "Bu da film mi" gibi, sonradan çok pişman olacağım, bir yorumda dahi bulunmuşluğum var. Zaman geçti... Lise bile bittikten sonra bu filmi yeniden izleme fırsatı buldum. Yıllar önce izlediğimden farklı bir filmdi sanki. Filme hâkim olan ve ustalıkla yazıldığı belli olan diyaloglar harika bir İngiliz aksanıyla süslenmişti ve beni kendisine çekmeyi başarmıştı. Sonradan hayranı olup çıkacağım Jason Statham'ı da ilk kez bu filmde izlemiştim. Lock, Stock and Two Smoking Barrels'i ikinci - ve adam gibi - izleyişimin ardından yönetmeni Guy Ritchie'nin yapımlarını daha bir ciddiyetle takip etmeye karar vermiştim.
Yukarıda gördüğünüz alıntı ise Guy Ritchie'nin ellerinden çıkmış en iyi yapım olan Snatch'in hemen başında filmin anakarakteri Turkish tarafından söylenmektedir. Sözlerden de anlaşılacağı üzere Jason Statham'ın can verdiği bu karakter, ismini düşen bir uçağın adından almıştır ki bu uçağın Turkish Airlines olması kuvvetle muhtemeldir. Guy Ritchie sinemasının buram buram saldığı ironi kokuları henüz filmin başında burnumuza çalınıyor aslında.
Biri karşınıza geçip de "Nasıl bir film bu Snatch?" diye sorduğunda, filmi 10 kez bile izlemiş olsanız, yanıt vermekte zorlanacağınız bir film Snatch. Aslında yönetmeninin klasik huyu olarak dar bir hikâye var filmde, bunun üzerine bir de olay akışının büyük bir süratle ilerleyişi ekleniyor. Daha açık olmak gerekirse izlediğiniz ilk seferde pek bir şey anlamazsanız filmden "Ben mi film izlemeyi bilmiyorum" sorusunu sormayın kendinize. Buna karşın alacağınız zevki tartışmayacaksınız bile. Karakterlerin sayısı da bu söylediklerim için oldukça önemli bir gerekçe.
Her şey iyi güzel de filmde anlatılan ne? Yahudiler'in elmas ticaretinin had safhada olduğu Londra'nın göbeğinde çalınan 84 karatlık bir elmas şehrin tüm yeraltı dünyasını harekete geçirir. Aslına bakılırsa çalınan elmas sadece Londra'yı ilgilendirmez, olaya Ruslar da dahil olur ve kıyamet kopar. Londra'nın gizli köşelerinde illegal boks maçları düzenleyen Brick Top, ona yenilecek boksör bulma çabası içinde olan Turkish ve yardımcısı Tommy, çingene mahallesinden kopup kendisini tüm kovalamacanın içinde bulan boksör Mickey, elması elde etmek uğruna Londra'ya kadar gelen Boris the Blade, Boris'in elması bulmaları için görevlendirdiği üç zenci Tyrone, Sol ve Vinny, adamı Bullet Tooth Tony ile takibe katılan Avi, bir köpek ve diğerleri... Hepsinin tek bir amacı var; çalınan elması elde etmek.
2000 yapımı bu filmin yönetmeninin Guy Ritchie olduğunu söylemiştim. Kendisi aynı zamanda Madonna'nın eşidir. Bu gereksiz ayrıntının akabinde oyunculardan da bahsetmekte fayda var. Filmin en ağır topu hiç kuşkusuz Brad Pitt. Lock, Stock and Two Smoking Barrels'da rol almayı çok isteyen, ancak bunu elde edemeyen oyuncuya, Ritchie bu filminde rol verebildi. Ritchie tarafından kendisine bahşedilen boksör rolünü önce pek beğenmeyen Brad Pitt, sonrasında rolü kabul etmek zorunda kaldı. Rolü istememesinin en büyük nedeni ise kısa bir süre önce oynamış olduğu Fight Club'du. Yine de söylentilere kulak verecek olursak İngiliz aksanı ile konuşmayı becerememesi Pitt'e verilen çingene boksör rolünün en büyük nedeni.
Brad Pitt haricinde, benim de beğendiğim aktörlerden biri olan, Jason Statham ve Benicio Del Toro gibi isimleri de Snatch'de izleme şansını buluyoruz.
Başından son sahnesine dek güldürmeyi başaran, harika diyaloglarla örülü, izleyiciyi İngiliz aksanına boğan bir film Snatch. Türk televizyon kanallarında da zaman zaman gösterilen filmi Türkçe dublajlı izlemek filme yapılacak olan hakaretten başka bir şey değildir. Bitirmeden belirteyim, filmin DVD'sinde buluna ekstralar da en az film kadar şahane.

Hiç yorum yok: