30 Ağustos 2008 Cumartesi

Sonra Birgün

I.

(Önce çocuklar ağlar)

Ansızın bir yıldız kayar
ve dilek tutar çocuklar
-Babam sızmasın artık
-Uçurtmam bulutlara takılmasın
-Kırmızı pabuçlarım olsun
ve annem bulutlar gibi ağlamasın.
Ansızın bir yıldız kayar
ve ağlar çocuklar.
Dilekleri tutuklanmıştır
gözleri mahmur,
elleri yorgun,
düşleri sürgün kalmıştır.
Ne inatçıdır yaşamak için çocuk,
ne de yaşat-maktadır inatçılığını.
Kağıttan gemileri batar birgün,
masalları kahramansız kalır.
Çünkü büyüsü bozulmuştur düşlerin ağlayınca
ve yollar düş olmuştur gülümserken atlıkarınca.

Gülmek sana bahşedilmedi
gülmüyorsun çocuk
ve keşfedilmedi uslanmak
uslanmıyorsun.
Gitmek hâlâ ‘döneceğim’ demekse
ve hâlâ oyun bozan çocuksa en güzel çocuk,
oyunu giderken bozuyorum
kızıyorsun.
Çünkü, ne büyümesini istedim kuzuların
ne gökyüzünün ıslanmasını
yani ağlamasını çocukların

Oysa yaşamak beyhude yolculuktur.
anladım ki, bir çocuk ağladıkça çocuktur.

II.

(Birgün anneler bekler)

Birgün büyüdüm sanır çocuk
kuşanmadan gökkuşağını
seyretmeden kırlangıcı
siste yorgun yolcudur
siste yalnız yabancı.

şimdi bir kuş yuvasında yalnızdır
bir oğul anasında
bir ana sılasında yalnızdır.
Özünde gurbet de sıla da bir başına
yalnızlıktır
yalnızlıktır!

...ve ben kuzuların büyümesini kabul edemeden
kuzuları büyümeyen ülkeler hayal ederim ve bunu gizlerim.
Gizlenmiş hayallerimde rüzgârlar seyreder,
ülkeler beslerim.

Birgün gizli özlemler alevlenir. Kimse masallarını
bile böyle gizlememiş, hiçbir şeyden masalsızlığı
kadar gizlenmemiştir ve birden körüklenir; dağ
özlemi, dağlar özlemi.

Şimdi gençlik geride,
umut özlemektedir.
Ve bir anne bekledikçe annedir.


III.

(...derken aşk girer araya)

Savaşan aşkı silaha eklesin ve gözlerini ağ-
-lamadan hakeden gelmesin desen de, ne dağ-
lar çiçeklenir ne bir demet umut verir dağ çi-
çeği.


Öykünü eklersin
insanlığın öyküsüne.
Şarkıların öksüz,
şiirlerin yarım kalır
bir garip sürgündür yüreğin
özlemlerin tutuklu
anıların göçmen kalır.

Şimdi düş umutlusu yarınlar düş kırgını
dünlerden gebeyse özleme
özlemek bahardır
özlemek umuttur
aşktır özlemek
ve sen, baharın ilk harfi
umudun cümlesi
aşkın alfabesi sen
beni yazıyorsan mısra diye
şiir diye okuyorsan orda
aşkın ihtilâli bu, ihtilâlden eylüller sonra.

IV.

(Sonra birgün ayrılık başlar)

Birgün küser de insan
darmadağın aşklara
ve yalnız yamaçlara
o zaman özlemek gizlemektir yaşananı
yani darmadağın olanı.
Belki artık bir nehir deltasını özler,
bir yaprak güzünü,
bir yağmur yeryüzünü
ve ben yanıma bir kentin kayıp çocuklarını alıp
Seni özlerim.

Verimsiz toprakları ve kuruyan yaprakları düşün.
Düşün ki, bıksın artık yere düşmekten. Şimdi üşü-
mekten bıkmamış bir sokak çocuğunun hayalleriyle
süslüyorum seni ama sen korkuyorsun süslenmek-
ten

Ancak gitmek bu yağmuru dindirmez ve din-
lemez fırtına sözümüzü.Çünkü ben kendi sür-
günümde seni biriktiren bir ıslak dalsam, yağ-
murumsun ve sen rüzgâr evet esiyorsun ama
henüz bizi üşütmeyi haketmiyorsun.

Gitme!
gitmek bu mevsimde erken ölmektir
ve hâlâ göçmenken kuşlar, bana düşen
beklemektir!
Beklemektir!

/Çünkü hayat beklerken koşu
Çünkü aşk taammüden telef/

Zafer EKİN

Hiç yorum yok: