18 Ağustos 2008 Pazartesi

Pazartesi Notları #41

  • Caminin VIP’i de oluyormuş. Sağ olsun (olmasın mı yoksa) hükümet sayesinde bunu da öğrendik. Efendim Ankara’ya dikiliyormuş bu cami. Ankara’nın elindekiler yetmiyormuş. Gönül ister ki okullara, hastanelere de aynı alaka ile yaklaşsalar. Ayrıca 15 bin kişi kapasiteli olacakmış. Bu caminin bir de VIP bölümü olacakmış ki kayışın koptuğu nokta burası olsa gerek. Bu bölüme özel yapılacak bir tünel ile ulaşılacakmış ve bin kişi kapasiteli olacakmış. Ayrıca bu alanda özel abdesthaneler, dinlenme yerleri de olacakmış ve paşa gönlü tünele girmek istemeyenler için de asansörü olacakmış. YUH! Benim anlamadığım şu ki; bu adamlar bunun adını İslâm koyuyorlar ve halk da hâlâ bu masalları yutuyor. İslâm eşitlik dini değil miydi? Cami ise her Müslüman’ın ortak ibadethanesi değil miydi? Peki bu Very Important Prayer’leri diğerlerinden ayıran ne? Buraya bankaların Gold ve Platinium kartları gibi özel tasarlanmış kartlarla mı girebilecek insanlar? Hepsinden daha fazla merak ettiğim husus da burada edilen ibadetlerin sevabı birkaç kat daha mı fazla olacak?
  • Antalya’daki alışveriş merkezlerinden birinde tabelasındaki isme takıldığım bir mağazaya rastladım. Mağazanın ismi “%100 Turkish Design”… Ulan insan önce isimden başlar. İsminizi bile Türkçe yapmadan… Hele bir yavaş ilerleyin!
  • Back to the Future’nin piyasaya sürülen 4 DVD’lik seti muhteşem. Arşivde olması gerekendi…
  • Gün boyunca elektrik denen şeyden yoksunduk. Millet uzaya çıkalı epey oluyor, biz hâlâ elektrik kesintileri ile uğraşıyoruz. Saygılar!
  • Haaaaarry...
  • ...Keweeeeell.
  • Usain Bolt... Birkaç gün öncesine kadar adını bile duymuşluğum yok. Olimpiyat oyunlarını takip ederken en çok merakla beklenen yarışmaya, 100 metre erkekler koşusuna, rastladım. Bu adam öyle bir depar savurdu ki kanatlı bir insan sanırsınız kendisini. Rekor kırması en zor olan yarışmada 100 metreyi 9,69 saniyede koştu ve kendisine ait dünya rekorunu kırdı. Üstelik son saniyelerde kendini saldı ve bitime 20 metre kala kollarını açıp şov yapmayı seçti. Helal olsun böylelerine. Rekorunu tekrar tekrar kıracak ve paraya da para demeyecek bu abimiz.
  • Hasaaaaaaaaaan...
  • ...Şaaaaaş.
  • Bir de Michael Phelps var ki insan demeye bin şahit...
  • Parasailing süper bir şeymiş.
  • Ha, bir de Irak'ta kadınlara salatalık satışı yasaklanmış.
  • Öyle yani!

4 yorum:

Mobius dedi ki...

Bir Chris Hoy var, hey breee heyy!
Velodromda bisiklet yarışlarını seven varsa bu adamı tanırlar, bilirler, karşısında yerlere kadar eğilirler.
Rahibi ile oynuyor herif yahu,çok feci :)

Türkler de ne güzel madalya neyim alamıyorlar.Sonra Etiyopyalıyı bağrımıza basıyoruz.Devlet camiilere yatırım yapa dursun daha,spor tesisi nedir ola ki ağam?
Anca boksta,güreşte,halterde yarışır Türkler.Kaba güç forever!Bir senkronize yüzmede, bir sırıkla atlamada neden gram sporcumuz yok acep?
Bronz bile çok Türkiye'ye...

Domatesle salatalığı yanyana koymuyorlarmış bile.Ne zihniyettir bu!

Mobius dedi ki...

Rahibi ne demektir yahu, rakibi :)
Pardon...

Anıl dedi ki...

Bu blogun takipçileri sizin dilinizden anlıyor artık sevgili Mobius :) Düzeltmeye ne gerek var :)

Anıl dedi ki...

Bir espri vardı ayrıca... 3 tarafımız sularla çevrili fakat yüzmeyi dahi bilmiyoruz :)