4 Şubat 2008 Pazartesi

Pazartesi Notları #13

  • Birkaç günlük aranın ardından Pazartesi Notları vesilesiyle yeniden merhaba!
  • Son zamanlar yazmaya üşeniyorum. Belki de üstad Mario Levi'ye kulak vermeliyim. Bakın kendisi ne diyor: "Yazmaya başlamak için elinize kağıt ve kalemi almanız yeterlidir"... Evet, bunu yapmalıyım, yapmalısın, yapmalı, yapmalıyız, yapmalısınız, yapmalılar.
  • ultrAslan'ın içinde bulunmakla bir kez daha gururluyum. Galatasaray'a destek vermek dışında, insanlık için de boş durmuyoruz. Peki neler mi yapıyoruz? Önce kendi aramızda karınca kararınca topladığımız paralar ile Doğu'daki okumaktan başka bir şey istemeyen küçük kalplere ayakkabı, giysi, kitap, defter gibi temel ihtiyaçlarını alıp onlara gönderiyoruz. Sadece bununla da kalmıyoruz. Malum bulunduğumuz coğrafyada orman yangınları yüzünden pek çok yeşil alanımız kül oldu. Haliyle erozyon oranları da artmakta. Bunu önlemek için ise yaptırılan kaşkollar, t-shirtler, takvimlerin satışından elde edilen gelirler ile Metin Oktay Hatıra Ormanı'na 10 binin üzerinde fidan dikildi. Üstelik bunların hiçbirini kendimiz için herhangi bir fayda kaygısı gütmeden yaptık, yapıyoruz, yapacağız.
  • Başbakandan sonra cumhurbaşkanı da karikatüristlere hakaret davası açmış, açıyor, açacak.
  • 2 Şubat'ta Barış Manço'yu andık, anıyoruz, anacağız. Çok ağlamıştım ben ya...
  • Künefeyi soğuk servis yapan lokantalara fitil oldum, oluyorum, olacağım.
  • Salim Dündar'ın Aynalar parçası beni çok hüzünlendiriyor. Geçmişte hüzünlendirmedi, geleceği bilemem.
  • Kanımca en güzel kış içeceği sahleptir. Bana hakim olan bu görüş devam edecektir...
  • "Yavukluyla birbirinize birer küçük balon verin, ama o balonları kendi nefesinizle şişirin. Sevdalı nefeslerinizi birbirinize emanet edin. Bir gün hayat sizi boğduğunda, saldığınızda nefesleri havaya, aşkın nefesi ne dert bırakır ne de tasa..." --- Seyit Ali ARAL
  • Yeni alınan elbise ve kitap kokusu çok hoşuma gider benim.
  • Geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman kiplerini arka arkaya kullanmayacağım bir daha. Çok itici oluyormuş.
  • Bi' Bayhan vardı ne oldu ona?
  • Ortaokuldayken balık besleme sevdası vardı bende. Küçük bir fanusa sahiptim. Her gün yeni bir balık atardım fanusa. Gören de büyük bir akvaryum zannederdi. Bir gün fanustaki suyu değiştirirken cam kase elimden fırlayıp kırılmıştı. Balıklar da mefta olmuştu. Benim yüzümden can sahibi olan küçük varlıkların hayatlarını kaybetmesi çok hüzünlendirmişti beni.
  • Patlıcan Pastası diye bir şey varmış. Yeni duydum bunu. Midem bulandı...
  • Johnny Depp son filmi Sweeney Todd için bir Türk berberden ders almış. Kutla ey Türk halkı, sokaklara çık, bayrakları kap, eğlen, zıpla... Hakkındır!
  • Ata Demirer de film çeken komedyenler kervanına katılmış. Film nasıl olur bilmiyorum ama ismi çok hoşuma gitti: "Osmanlı Cumhuriyeti"
  • Biz büyüdük ve kirlendi dünya...

Hiç yorum yok: