Ünlü gerilim romanları yazarı Stephen King'in Nightmares and Dreamscapes isimli 22 kısa öyküden oluşan kitabı 2006 senesinde Amerikan TNT kanalı tarafından filme uyarlandı. Kitabın bünyesinde yer alan hikâyelerden 8 tanesi seçildi ve birçok ünlü oyuncu ve yönetmenle bu projede yer almaları için el sıkışıldı. Filmlerin çekimi tamamlandıktan sonra aynı yıl TNT her hafta iki film olmak üzere sekiz filmi bir ay içinde izleyicilerin beğenisine sundu. Alınan tepkiler beklenenin çok üzerinde olumluydu.
Sekiz film için altı farklı yönetmen ter döktü. Serinin ilk ve kanımca en başarılı bölümü olan Battleground'un yönetmenliğini Brian Henson üstlenmiş. Umney's Last Case ve The Fifth Quarter isimli bölümlerin yönetmeni olarak karşımıza çıkan isim Rob Bowman. Kanımca serinin en kötü bölümü olan Crouch End'in yönetmelik koltuğunda ise Mark Haber oturmuş. Yine en başarılı bölümlerden biri olan The Road Virus Heads North isimli bölümde Sergio Mimica-Gezzan, en ilginç bölümlerden biri olan You Know They Got a Hell of a Band isimli bölümde Mike Robe ve The End of the Whole Mess ile Autopsy Room Four isimli bölümlerde Mikael Salomon yönetmen olarak görev almış.
Filmlerde oynayan birçok isim de, Hollywood'da sinema oyuncularının televizyon yapımlarında pek rol almadıkları gerçeğini de hesaba katarsak, kayda değer isimler. William Hurt, William Macy, Claire Forlani, Ron Livingston ve Tom Berenger gibi isimleri bu tezimi desteklemek için örnek gösterebilirim. Tüm bunların haricinde filmlerde rol alan bütük oyuncular da aşmış bir oyunculuk göstermişler. Öyle ki sizi izlemekte olduğunuz hikâyeye çekmeyi çok iyi başarıyorlar.
Geçtiğimiz aylarda bu serinin DVD'si dünya ile aynı anda ülkemizde de satışa sunuldu. 3 diskten oluşan set son derece özenle hazırlanmış. Bilhassa menü ve fonda çalan müzik çok etkileyici. Filmler arasında ise benim favorilerim sırasıyla Battleground, The Road Virus Heads North, The End of the Whole Mess ve Autopsy Room Four. En işe yaramaz bulduğum film ise Crouch End. Bu filmde Claire Forlani'nin rol alması bile filmi kurtaramadı benim gözümde. Geriye kalan üç film de favorilerim arasında saydığım dört film kadar başarılı olmasa da kendilerini merakla izleten filmler.
Bir seri katilin peşine intikam için düşen oyuncak askerler, otopsi odasında bekleyen yarı ölü bir adam, insanlığın geleceği üzerinde büyük umutlarla yapılıp geri tepen bir deney, esrarengiz olayların yaşanmasına sebebiyet veren bir tablo, eski rock yıldızlarının yaşadığı ve harita üzerinde bulunamayan bir köy... Bunlar ve bunlar gibi hikâyeler ilginizi çekiyorsa eğer Stephen King'in Rüyalar ve Karabasanlar'ı sizin için biçilmiş kaftan.
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder