Yaklaşık üç haftalık bir maratonda tam dört sezon izledim. Bu süre zarfında ne filmlere vakit ayırabildim ne de kitap okumaya... Her zaman olduğu gibi bir arkadaş tavsiyesi ile ilk bölümü izlediğimde "Ne ulan bu" demişliğim de yok değil. Kabul ediyorum ilk 7-8 bölüm sonunda bırakmayı bile düşünmüştüm Supernatural'ı. Fakat sabreden derviş olmayı yeğledim ve hayal kırıklığı yaşamadım. Peki konu ne Supernatural'da, bilen biliyor da ben yine de kendimce girişeyim bakalım açıklamaya...
Dizinin iki ana karakteri Dean ve Sam Winchester kardeşler. Bu ikilinin John Winchester adında bir de babaları var. Tabii bir de anneleri var; Mary Winchester. (Böyle bir anlatı yok!) Neyse... Dean 5-6 yaşında, Sam ise henüz kundaktayken bir gece olan olur; Mary Winchester oğlu Sam'in odasından sesler duyar. Yatağından kalkıp odaya gittiğinde Sam'in beşiğinin başında gördüğü şeytan tarafından katledilir. John Winchester çocuklarını kurtarır ama eşinin kaybını bir türlü kabullenemez. O günden sonra eşinin intikamını almak için doğaüstü varlıkları avlamayı kendine bir görev edinir. Yıllar geçer çocuklar büyür. Dean babasıyla beraber "avcılık" işine devam etmeyi seçerken, Sam hukuk okumak için üniversiteye gider. Sam'in ağabeyi ve babası ile yolları ayrılır. Birkaç sene sonra Dean çatkapı Sam'in evine gelir. Babaları son avından geriye dönememiştir ve telefonlarına da cevap vermemektedir. İki kardeş babalarının peşinde yola çıkarlar. Önlerinde uzun bir macera vardır.
Bu son derece kötü anlatının ardından belirtmeliyim ki Supernatural'ı takip etmek için sahip olmanız gereken sebep senaryodan çok sürükleyicilik olmalı. Ha buradan senaryonun kötü olduğu anlamını çıkarmayın, değil çünkü. Takip ettiğimiz pek çok dizide canımızı en çok sıkan şey her yeni sezon ile birlikte dizinin kalitesindeki düşüştür. İnanması belki güç ama bu durum Supernatural'da aksi yönde işliyor. Takip eden her sezon bir öncekinden de kaliteli oluyor. Bunda dizinin her bölümünün kendi içinde ayrı bir konuyu ele alması ve dizinin ana temayı yavaş yavaş ele almasının payı son derece büyük. Özellikle üçüncü sezonun son bölümleri ile yayınlanan son sezon olan dördüncü sezonun vermiş olduğu haz bir başka.
Dizideki karakterlere hayat veren isimlerin başında ise Jared Padalecki ve Jenson Ackles geliyor. Padalecki, Sam Winchester karakterine hayat verirken; Ackles da televizyon tarihinin en baba karakterlerinden biri olan Dean Winchester'i canlandırmıştır. Kendisi alaycı, fedakar, kardeşi için her şeyi yapabilen, hiçbir şeye karşı korku beslemeyen, eğlenceli bir karakterin altından başarı ile kalkıyor. Dizideki en büyük zevklerimden birisi bu adamı izliyor olmaktır, belirteyim.
Güzel dizi Supernatural, hatta epey güzel ve sürükleyici. Hayalet hikayelerinden, şehir efsanelerinden, perili köşklerden, Kanlı Mary'den, gecenin bir yarısı canlanan korkuluklardan, hayalet gemilerden dinlemek hoşunuza gidiyorsa, eeee, ne bekliyorsunuz daha?
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
3 gün önce
1 yorum:
ben bu diziyi çok seviyorum ve hayrımıyım amacım Jared Padalecki den imzalı (ne olursa artık ) bişi almak ama bi ulaşbilsem yardımcı olurmusunuz?
Yorum Gönder