11 Mayıs 2009 Pazartesi

Pazartesi Notları #74

  • Gün itibarı ile okul hayatımın son haftasına giriyorum. Okul hayatımın son sınavından sonra da haber ederim herhal!
  • Beşiktaş tribünü gerçekten edilen tüm övgüleri hak ediyormuş. İnsan kendisi yaşayınca o atmosferi kendi tribününün acizliğini daha da iyi anlıyor. Hele hele maçlardan önce hep bir ağızdan haykırdıkları Sen Benim Her Gece Efkarım besteleri var ki, of of... Bu ülkede beste yazma kabiliyetine sahip iki taraftar grubu var kanımca. Biri Göztepe-Yalı, öteki de Beşiktaş-Çarşı. Vay anasını sayın seyirciler.
  • Okulda düzenlenen futbol turnuvasına Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün Ergenekon ismiyle katılması...
  • Bir de 19 Mayıs'da İnönü Stadı'nda Galatasaray-Fenerbahçe dostluk maçı oynanacakmış. Bu saçmalığa ne dersiniz?
  • İstiklâl Caddesi'nde Beyoğlu Belediyesi'nin hemen yanında Dilek Pastanesi var. Oranın tiramisusunu tatmayanı dövüyorlarmış. Ben bilmem artık.
  • Ferhat Göçer neden her şarkıyı, tarzı olmasa bile, söyleyebileceğini sanıyor ki. Hele MFÖ'nün şarkılarını piç etmek, evet piç etmek, neyin nesidir? Ayıptır, günahtır.

4 yorum:

Her Yol Roma dedi ki...

Ferhat Göçer'i sevmemek için sonsuz nedenden birisi işte. Sevmek için neden var mı ki?

Anıl dedi ki...

Yalan söylemeyeyim şimdi. Ferhat Göçer'i ilk kez bir gece yarısı radyo programında dinleme fırsatı bulmuştum. Şehirler arası otobüs yolculuklarında uyku sorunu çekiyorsanız eğer, özellikle TRT FM'in gece yarısı başlayan ve sabahın ilk ışıklarına dek süren canlı yayınları sizin için paha biçilmezdir. En azından benim için öyle... Neyse işte... Böyle gecelerden birinde tanımıştım Ferhat Göçer'i. Henüz çıkmamış ilk albümünden parçalar seslendiriyordu. Etkilenmiştim o zaman. Aptalmışım! Nasıl bir nefret besliyorum şimdi, anlatamam :)

bilog dedi ki...

Olm son hafta diyip korkutmasana lan aaa. Okumuyorum lan seni okul bitene kadar!

Anıl dedi ki...

Desene kaybın büyük olmayacak :) Okunacak bir şey yok lan zaten blogda :) Pazartesinden pazartesiye...