3 Mart 2008 Pazartesi

Pazartesi Notları #17

  • Kuzey Irak'a düzenlenen göstermelik kara harekatı sona erdi. Amacı bile belli olmayan harekatta yaklaşık 25 şehit verdik, 300 terörist de öldürüldü. 300 teröristi yok edip PKK illetine son verip vermediğimizi tartışmayacağım da 25 şehit vermek için mi girdik lanet olasıca dağlara?
  • Türbanını da beyaz çarşafını da al git. Ama git artık!
  • Neden ülkemizde sevilen şeyler tadında bırakılmaz ve cıvkı çıkana kadar sürdürülür? Uykularıma giriyor bu sorun! Cevap arıyorum köşe bucak.
  • CHP kulislerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Uğur Dündar'ın aday gösterilmesi düşünülüyormuş. Hüdaverdi, ne kadar komik değil mi?
  • Diyanet İşleri uyuma, gerçekleri açıkla! (Slogan olarak söylendiğinde daha vurucu oluyor, deneyin)
  • Recep İvedik Tatilde... Arkadaşlarla aramızda yaptığımız esprilerden ibaret. Hatta daha kötü. "Murat, koyayım da tur at"... Çok yaratıcı gerçekten! "Hayâlkırıklığı" --> New York Times
  • Kaldırsın kaldırsın parmak kaldırsın, bu kupayı (Türkiye Kupası) görenler parmak kaldırsın. (Çok küfür ettik ama güzeldi lan blog. Keşke sen de Ali Sami Yen'de olsaydın. Maalesef kablosuz bağlantı yok orada. Şansına küs)
  • Lost'un yayınlanan son bölümü dillere destandı. Öyle böyle değil. Acilen Back To The Future'yi yeniden izlemem lâzım.
  • Kanguru kelimesinin hikâyesi çok enteresan. Avustralya yerlilerinin dilinde kanguru kelimesinin anlamı "bilmiyorum" demekmiş. Zamanında bu adamlara sormuşlar "Yerinde duramayan bu hayvanın adı nedir?" diye. Cevap; "Kanguru"...
  • Beni deli eden bir alışkanlığım var. Merdivenlerden çıkarken ve inerken her defasında basamakları saymak zorunda mıyım?
  • "Bana bu kalbin kadar temiz sayfayı ayırdığın için..."
  • Kar yağdıktan sonra etraf çamur olmasa her şey çok daha güzel olacak. Buna tüm kalbimle inanıyorum.
  • Tiyatro bölümünden seçmeli olmak üzere Creative Drama diye bir ders aldım. İnsan ne kadar rol yapma özürlü olursa olsun bu derste kendini aşıyor. Keşke tüm dersler böyle olsa.

Hiç yorum yok: