Küçüklüğümden beri, yani uzun zaman sonra ilk defa bir çizgi diziyi takip eder oldum. Çocukluğumda Küçük Golcü ve Dragon Ball gibi çizgi dizilerin hastasıydım. Her sabah 20'şer dakikalık bölümleri izleyebilmek için çok erken saatte kalkardım. Dediğim gibi çocuktuk tabii. Çizgi dizi izlemeyecektim de ne izleyecektim. Ancak hiçbir zaman abartmadım bunu. Yani Pokemon'daki Pikachu'ya özenip pencereden atlayanlar gibi olmadım. Kaptırdım kendimi ama tadında bırakmasını da bildim. Ortaokuldan sonra ilk defa, bu yaşımda yeni bir çizgi diziye başladım. İsmi Avatar: The Last Airbender
... Çizgi dizinin hikâyesi ise şöyle... Dünyada 4 adet ulus vardır. Bunlar Ateş Ulusu, Su Ulusu, Hava Ulusu ve Toprak Ulusu'dur. Bu dört ulus da sahip oldukları elemente hakimdirler. Bu elementleri bükerek her türlü işlerini görebilmektedirler. Hatta savaş stillerini dahi sahip oldukları elementler oluşturmaktadır. Tüm bu ulusların dışında Avatar adında tüm elementlere hükmedebilen bir kişi daha vardır. Bu kişi bir döngüye de sahiptir. Her nesilde bir ulustan çıkmaktadır ve yaşamı son bulduğu an sıradaki ulusta yeniden hayat bulmaktadır. Sahip olduğu yetenekler sayesinde Avatar tüm uluslar arasındaki barışı korumaktadır. Ancak Hava Ulusu'ndan olan son Avatar Aang bir gün ansızın ortadan kaybolur. 100 yıl boyunca sırra kadem basar. Bu süreç içinde Ateş Ulusu kontrolden çıkar ve dünyaya hükmetme arzusu içinde diğer uluslara savaş açar. Diğer ulusların tek umudu olan Avatar Aang'in yokluğunda, Ateş Ulusu Hava Ulusu'nu yeryüzünden silmiştir. 100 yıl boyunca bir buz kütlesinin içinde kapalı kalan Avatar Aang, Su Ulusu'ndan iki genç tarafından bulunur. 100 yıllık bir aranın ardından dünyaya dönen Aang hiçbir şeyin bıraktığı gibi olmadığını görür. Üstelik ulusu da yeryüzünden silinmiş olduğu için artık kendisi dünyadaki son Havabükücü'dür. Kendisini buz kütlesinin içinden kurtaran kardeşler Sokka ve Katara'nın da yardımıyla Ateş Ulusu'nu yenmek için mücadelesine başlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder