"Kitaplar bir tür depo gibidir ve biz onlarda unutacağımızdan korktuğumuz şeyleri saklarız. İçlerinde büyülü bir şey yoktur. Büyü, sadece o kitapların anlattıklarındadır, evrenin parçalarını birleştirip bize nasıl elbise gibi sunduklarındadır".
Sansürü, televizyonu, totaliter rejimleri ve uzunca bir süredir sürdürdüğümüz yaşam tarzını en keskin biçimde eleştiren yapıtlardan biri olan Ray Bradbury'nin Fahrenheit 451 isimli romanından alıntıdır bu sözler. Dünyanın gelmiş geçmiş en başarılı bilimkurgu yazarlarından olan Ray Bradbury bu eserinde bir itfaiyeci olan Guy Montag'ın hikâyesinden bir kesit sunar. Öykü yazılı olan her şeyin yasak olduğu bir toplumda geçer. Gün gelmiştir ve artık itfaiyecilerin görevi söndürmek değil yakmak olmuştur. Yaktıkları şeyler ise kitaplardan başka bir şey değildir. Yaygın olan ortak kanıya göre okumayan insanlar düşünmek zorunda kalmayacaklardır ve bu durum da onları üzüntüden ve sıkıntıdan uzak kılacaktır. Ülkenin herhangi bir yerinde evinde kitap barındırdığı anlaşılan birinin işi çok zordur. Böyle anlarda itfaiye binasında çalan alarmın ardından harekete geçen ekip önce kitabı imha ederler. Eğer kitabın sahibi dirençle karşılık verirse onun da sonu farklı olmaz.
Böyle bir ortamda geçen hikâye yine bir itfaiyeci olan Guy Montag'ın gözünden anlatılır. Montag yıllar yılı hiçbir şeyin nedeni sorgulamadan yakmıştır hep. Gün gelir sokaklarına yeni taşınan bir ailenin 17 yaşındaki kızıyla arkadaş olur. Clarisse adındaki bu küçük kız Montag'ın hayatının akışını değiştirecektir. Montag hayatının tüm yanlışlarını doğrularıyla değiştirme kararı almıştır. Kısa zaman sonra karısı dahil herkesin televizyonun esiri olmasını şaşkınlıkla karşılamaya başlar. Yıllardır evinde sakladığı birkaç kitabı saklı oldukları yerden çıkarmanın zamanı gelmiştir artık. Yıllar önce bir parkta karşılaştığı ve kitap sakladığından adı gibi emin olduğu, ancak nedense dokunmayı dahi düşünmediği Faber isimli ihtiyar adam gelir aklına birden. Bir şekilde ona ulaştıktan sonra hâlâ kitap saklayan birileri olduğunu öğrenir. Kitapları kaybolmaması için kelime kelime ezberleyen bu insanlarla düzene karşı umutsuz bir savaşa girişirler.
Fahrenheit 451 ülkemizde İthaki Yayınları tarafından piyasaya sürülmüştür ve 238 sayfadır.
Avrupa’nın geleceği belirsizleşiyor
-
Avrupa Birliği entegrasyonu sürecini taşıyan *“Fransa-Almanya motoru”*,
fena halde tekliyor. Bu iki ülke büyük ekonomik siyasi zorluklarla, aslında
...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder