15 Haziran 2009 Pazartesi

Pazartesi Notları #79

  • Facebook anasayfasında, sağ üst köşede sürekli grup davetleri ve istekler çıkıyor ya, hah işte az önce gelen istek ile dumura uğramış bulunuyorum. Tam olarak şöyle oluyor: “Bir mafya hayatı uygulama isteğin var. Mafyanın sana ihtiyacı var.” Aman diyeyim, benim etim ne budum ne! Mafya hayatını neden isteyeyim ki?
  • Artık defter tutacağım. Çünkü iyi niyetim istismar ediliyor belli ki! Kime, hangi DVD’yi vermişim, onun hesabını yapacağım bundan sonra. Siz geri getirmeyesiniz diye mi veriyorum lan ben o DVD’leri size! Ben boşuna mı koleksiyon yapıyorum denyolar! Bak yine domates gibi kızardım sinirden…
  • Çok tuhaf… The Godfather üçlemesinin DVD’leri tek tek satılmıyor. Yakın zamanda üç filmi ve ekstra görüntüleri içeren bir DVD seti çıktı The Godfather’in. Set D&R mağazalarında 70 TL’ye satın alınabilirken, Nezih Kitapevi’nde 90 TL’ye bulunabiliyor. Fakat hangi D&R mağazasına sorsam setin kalmadığı yanıtını alıyorum. Neyse ki hayatımızda The End gibi bir güzellik var.
  • Çok zengin biri öldüğünde “O da öldü işte. O kadar parası vardı, ne oldu? Mezara mı götürdü?” demesin kimse, hele hele benim yanımda hiç demesin? Ne yani, kazanmasa mıydı adam yaşarken, hayatta kaldığı süre boyunca kendi huzurunu sağlayıp, isteklerini karşılamasa mıydı? Bu lafı söyleyen herkes aslında içten içe milyarder olma hayali ile yaşıyor ama haydi bakalım, buyuralım ve buradan yakalım.
  • 90'lı Yıllar için veri topluyordum ki bunca zamandır keşfedememiş olduğum bir parça ile yüzleştim. Yüzleşmez olaydım... Çok koyuyor be! Bu kadar güzel mi anlatır hissedilenleri bir parça?
  • Evet, ne diyordum, hah evet, parça... Parçanın adı; Günahımsın. Söyleyen de Mine Çağlıyan. Evet evet, bizim Mine yahu! Çıkarmış olduğu ilk solo albümden köşede bucakta kalmış bir şarkı. Günde en az 10 doz almazsam huzura eremiyorum şu lanet olası yaz günlerinde... Huzurdan çok kedere sevk ediyor aslında ama çaktırmıyorum.
  • Dün Göztepe'den geçiyordum ki dumurlardan dumur beğenmek zorunda kaldım. Bir İdaş mağazası kocaman bir pankart yaptırıp mağazanın önüne asmış. Pankartta aynen şu yazıyordu: Yandaki mağaza ile uzaktan yakından alakamız yoktur! Fotoğraf makinam yanımda olsaydı da belgeleseydim. Durun bakalım, güne ola seninki benden kara!
  • Yine Göztepe... Göztepe AVM adlı bir alışveriş merkezi var bu semtte. Tabelasının rengi kırmızı-yeşil. İroniye gel haaaanım!
  • Bazı rüyalar çok zamansız geliyor. Beklemeden, gardınızı almadan vuruyor sizi. Hatırlatıyor bir şeyleri... Hayra yormak istiyorum, birileri bana rüyaların gerçek olabileceğinden bahsetse iyi olur.
  • ÖSS sorularına baktım ve bu soruları kimlerin hazırladığını ciddi ciddi merak etmeye başladım. Yazık yahu bu gencecik beyinlere.
  • AKP'yi "A-Ke-Pe" olarak okuduğumuzda başımız derde girebilecekmiş bundan sonra. Sanırım bu A-Ke-Pe puşt gibi, ibne gibi bir şey. Yüzüne söylenince epey sinirlenen, abartıp dava eden tipleri görünce buna iyiden iyiye inanmaya başladım. Ulan bizi de almasınlar içeri.
  • Güneeeeeş, beni neden yoruyorsun?

4 yorum:

beenmaya dedi ki...

göztepe'deki o afişe bende rastladım geçenlerde. otobüste olmasaydım bahsi geçen yan mağazaya gidip "peki ya siz bu afişle ilgili ne düşünüyorsunuz" diye sormak istedim...

Anıl dedi ki...

beenmaya,

Keşke sorsaydınız, bundan güzel hikaye çıkardı doğrusu :)

Belki de anlaşmalıdır iki mağaza :) Hayat tabii :)

beenmaya dedi ki...

eğer otobüste olmasaydım kesin soracaktım. ama aklımda orası. yolum tekrar düştüğünde oralara mutlaka gidip sorucam ama dedim ya ben asıl konunun öznesi olan yan dükkanın bu durumla ilgili düşüncelerini merak ediyorum :))

Her Yol Roma dedi ki...

Bu sene soruları TÜBİTAK hazırlamış zaten :))