2 Kasım 2009 Pazartesi

Pazartesi Notları #96

  • Bu blog çok boşlandı, evet, farkındayım. Can sıkıntısı, belirsizlik, sinir ve hatta stres... Bir geçiş dönemi olarak nitelenebilir belki. Bir yandan da gelecek aya kadar elimden geldiği kadar yazmak istiyorum ama fayda etmiyor. Yakın bir zamanda vereceğim zorunlu ara blogun şahlanması bakımından işe yarayabilir belki. Yine de kısa bir zaman aralığından bahsetmiyoruz tabii. Aylar var önüm(üz)de...
  • Televizyon kanallarından yer alan HD TV reklamlarına anlam veremiyorum ben. Şimdi, sıçrayan damlalar, kopan çimenler falan gösteriyorsunuz, iyi hoş da televizyonu HD destekli olmayan bir vatandaş reklamı yapılan televizyonun anlatmak istediğini nasıl anlayacak ki? Televizyonu HD destekli olan vatandaşın da zaten işine yaramaz bu reklam. Yanlışsam söyleyin yani.
  • Ercan Saatçi'nin sanatçılığı neydi ki spor yazarlığından ve hatta spor müdürlüğünden ne olsun? İçgüveysinden hallice...
  • Bugün çok garip bir şey oldu. Sabah saatlerinde Twitter'im verdiği uyarı şöyleydi: "Şahin K is now following you!" Şokun etkisinden kurtulmak ve işimi şansa bırakmamak için kendisini bloklamıştım ki Twitter'im bu kez başka bir takip edilme haberiyle uyardı beni. Bu defa durum daha vahimdi: "Allah (c.c.) is now following you!" Sıçtık desenize!
  • Nefes Vatan Sağolsun'un bir günlüğüne de olsa IMDb Top 250'ye girmesini sağlayan insanımıza çok fena laflar hazırladım.
  • Yaşadığı teknik aksaklıklar dolayısıyla lig maçlarının tüm platformlarda yayınlanmasına sebep olan ve bu rağmen türlü saçmalıklarla maç zevkinin içine etmeyen Digiturk'e de teşekkür edelim.
  • Digiturk demişken... Çok garip ödeme sistemleri var bu adamların. Siz aylık 50 lira ödeyebiliyorken, sizinle aynı pakete üye olan bir başkası aylığını 35 liraya getirebiliyor. Bu durumun üstesinden gelmenin yolunu da buldum ben. Arıyorsunuz Digiturk'u ve "Ben memnun değilim, kapattırmak istiyorum bu dijital platformu" diyorsunuz. Bunu güzel sesli operatörün "Neden efendim? Size indirim yapalım, bla bla"ları takip ediyor. Cüzi bir fiyat indirimini cebinize atıyorsunuz bu sayede.
  • "If there's something strange in your neighborhood, who you're gonna call?"
  • Bir süredir TRT ekranlarında dönmekte olan mide bulandırıcı bir yarışma programı var. Yarışmaya katılabilmek için "yoldan geçen bir vatandaş" olmanız gerekiyor. Yarıştığınız süre boyunca maalesef bir yarışmanın orta yerinde olduğunuzu ve gizli kameraya alındığınızı bilemiyorsunuz. Yapmanız istenilen şeyleri yerine getirirseniz 10 dakika gibi süre içinde 5000 TL'ye kadar kazanabiliyorsunuz. Bu yarışmanın başkarakteri Recep İvedik ruhlu, itici mi itici biri... Öyle ki sırf üç kuruş para için insanların onuruyla dakikalarca oynayabiliyor. Tüm bu ekran faciası ise Türkiye'nin en saygın kurumlarından biri olması beklenen TRT'nin çatısı altında yer alıyor. Söz konusu yarışmanın geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümlerinden birinde insanın sinirini bozacak bir sahne ekranlara geldi. Anlatmakla olmayacak sanırım. Gün içinde bu bölümü sinirlenmeniz için olmasa bile en azından düşünmeniz için bloga koymaya çalışacağım.
  • Saygılar...

Hiç yorum yok: