14 Nisan 2008 Pazartesi

Pazartesi Notları #23

  • Kocaeli'de bir grup genç bir kargayı yapıştırıcı ile kaldırıma yapıştırmış. Oysa ki biz hayvanları çok seven bir millettik. Bunu yapan hayvanları kınayalım
  • İstanbul'un her yeri laleler ile donatıldı. Lale Devri'ne dönmüş gibi olduk :p Şaka bir yana, zaman zaman sarı ve kırmızı renkteki laleleri yan yana görüyorum. Fotoğraflamak lâzım onları...
  • O kadar güzel kelimelerimiz var ki aslında; netekim, binaenaleyh, mamafih, velev ki, bilmukabele, filhakika ve velhasılıkelam gibi... Kullanalım onları. Yok olmasınlar!
  • Uzun zaman oldu bir film yazısı yazmayalı. Özledim sanki!
  • Traş köpüğünün gecenin bir yarısı kendi kendine köpük fırlattığına şahit oldum dün. Daha neler gelecek başımıza!
  • Bolu'da sele kapılıp kaybolan bir çocuğun ailesine kaymakamlık arama için dalgıç elbisesi hediye etmiş. Ne diyelim ki buna?
  • Erikler henüz olgunlaşmasa da çıktı. Mevsimi çabuk geçen bu meyveyi bol tuzla tüketmek gerek.
  • Zeytin ile hâlâ barışamadım. Ben bu kahvaltılığı hiç bir zaman sevemeyeceğim galiba.
  • "Fırtınamsın benim, sen estikçe ben titrerim" ne de güzel bir şarkı sözüdür.
  • Çam balı da güzel bir şey mesela.
  • Sınavın orta yerinde uçlu kalemin ucunun bitmesi kötü bir durum.
  • Pazartesi Notları'nın bitmesi kadar değil elbette!!!

Hiç yorum yok: