9 Eylül 2009 Çarşamba

İstanbullu'nun Tedbirsizliği ve Sonuçları

Resim Forzabeşiktaş.com'dan... Son baktığımızda skor böyleydi, şimdi ise fark biraz daha açıldı maalesef. Yenilen taraf sürekli halk oldukça...
İki gündür yağmur yağıyor İstanbul'a. Bir hayli şiddetli yağıyor yağmur. Ve yağmur haber oluyor Türkiye'de. Neden? Çünkü can alıyor. Çünkü bu ülkede hayatta kalmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yaşanan bu vahim tablo sonrasında gözlerin ilk çevrileceği isim olan Büyükşehir Belediye Başkanı "Yaşananlar İstanbullu'nun tedbirsiziğinin sonucudur" deyip, bizleri yanıltmıyor. 15 senedir aynı zihniyet yönetiyor İstanbul'u. Daha öncekiler neyse, şimdiki de o. Her şeyi kaderciliğe bağlamakta üstümüze yok. Yahu bu ülkede başı kapalı bayanların özne gösterildiği ve 17 Ağustos depremine gönderme yapan "7,4 Yetmedi mi?" gibi manşetler atan gazeteler var. Sıradaki haberin "Ramazan'da oruç tutmadılar, sonları böyle oldu"ya varmayacağını kim iddia edebilir ki?
Ormanlık alanlar tahrip ediliyor bu ülkede. Sırf monopollerin cepleri biraz daha dolsun, sökülmekte olan cepler iyiden iyiye delinsin diye... Gerçekten doğa intikam mı alıyor dersiniz? Alıyorsa golü yiyen her zamanki gibi neden yine çaresiz halk oluyor?
Kaç senedir beklenen büyük İstanbul depremi için bas bas bağırmıyor mu profesörler? Bırakın olası depremdeki hasarı minimuma indirmeyi, yağmura bend olmayı başarabilecek bir çalışma dahi yapılmadı. Hesap soran? Hak getire!
Gelişmiş veya bazı şeyleri aşmış olarak nitelediğimiz ülkelere bakınca ancak kasırgaların televizyon ve radyo kanallarına haber olduğunu görüyoruz. Bu ülkede yaz mavsiminin sona ermemesi için dua eden milyonlarca insan var. Kış felaketten başka bir şey getirmiyor çünkü onlar için. Oy toplayıp başlara taç olan "koca koca" adamlar ağacın meyvesini mideye indirirken, vatandaşa dalı kalıyor selde tutunup boğulmamak için. Üstyapıya yığınla yatırım yapın siz. Ne de olsa buzdağının üstünü görüyor halk, öyle değil mi?
İstanbul'a yağmur yağıyor... İnsanlar yağmur yüzünden can veriyor. Birileri çıkıp halkı hedef gösteriyor. Kente bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken, evleri su basan İstanbullu üçüncü köprüyü ne yapsın ki?

3 yorum:

mobius dedi ki...

Hadi tamam Batı'nın her türlü ahlaksızlığını aldık ama,ama Doğu'dan ne aldık?Diyelim ki hiçbirşey.Geç değil.Nasıl olsa her gün birşeyler oluyor Türkiye'de...Evet,gerçek olmasa bile hakkında söylenti çıksa dahi intihar eden(yok bunlar Müslüman onu yapamazlar)en azından istifa "edebilen" insancıklar olsunlar.Şeref,onur,gurur,haysiyet...Ne demiş Topbaş "suç bende değil insanoğlunda!" Haklı. İnsan dediğinde erdem olur,erdem sahibi değilse,suç onda ve türevlerinde değil ki...

beenmaya dedi ki...

yağmalama yapan vatandaşın birine uzatılan mikrofonda duydum ben bu cümleyi; oruç tutulmazsa böyle olur işte...

ve biz böylesine susmaya, 2-3 gün ah vah edip sonra kaldığımız yerden yaşamaya devam ettikçe bu ilk de olmayacak son da...

Anıl dedi ki...

beenmaya,

Millet olarak balık hafızalı olduğumuz bir gerçek. Dün akşam oynanan milli maçlar acıları unutmaya yetti. Sanırım çok hızlı yaşıyoruz.