4 Şubat 2009 Çarşamba

Ne Yapar Bu Adam?

En bir komik bloglardan Abaragandi'nin yazarı Bilog birkaç hafta önce blogunda bana pek bir süper pas atmıştı. Kendisine gelen ara pasında sağ kanatta topla buluşan Bilog ceza sahası içine hızla ilerleyen beni harika bir muz orta ile görmüştü. Topun hedefi bulması epey uzun sürmüş olacak ki ancak bu ortayı değerlendirebileceğim.
Bu blogda uzun süredir bir mim yazılmıyordu. Yazmak isteyen de yoktu ama bu pas öyle güzel geldi ki vurmamak olmaz. Baştan söyleyeyim... Ben topu bencil oynarım, kimseye de pas atmam. Şimdi ben bu gelen muz ortaya sağ voleyi kapatacağım. Umarım gol olur (Bkz: O harfini kalın okumak).
Peki nedir bu aşamada benden istenen? Bilog'un işi kolaymış. Ona pası atan Sinem'in de işi kolaymış. Sinem futbol sahalarında en beğendiği futbolcuların ilk 11'ini sıralamakla yükümlüymüş. Görevinin tek zorluğu aynı numaraya sahip oyuncuları kullanamayacakmış ve haliyle "Tüh"müş... Bilog'unki (Bkz: Bilog'unki) de kolaymış ve bir o kadar da zevkliymiş esasında. En beğendiği markaları 4-4-2 şablonuna uyarlamak zorundaymış. Fakat onun için de bir zorluk söz konusuymuş; meğer Bilog'un favori markası yokmuş. Ve sıra bende tabii... Bilog'un bana bahşettiği görev, dışarı çıktığımda en çok yaptığım 11 şeyi maddelemek... Şayet bundan sonra okuyacaklarınızdan zevk almazsanız bunun yegâne sorumlusu daha zevkli bir konu vermeyen Bilog'dur. Bu da böyle biline... Zaten yazacaklarım beğenilmezse "Ben daha yazmam mim"...

1) Her Zaman İzlenecek Bir Film Mutlaka Bulunur: Evet, tahmin etmesi pek de güç olmasa gerek. Eğer ki dışarıdaysam yapmaktan en çok haz aldığım şeylerden biri de sinemaya gitmektir. Tek başıma olursam daha bir güzel olur tabii. Film hakkında durmadan yorum yapan bir arkadaş bazen can sıkabiliyor.
2) Kapitalizm Öğreniyorum: Durun durun, korkmayın. Gizli saklı iyi kapitalist yetiştiren bir okula gittiğim yok. Sadece Monopoly oynuyoruz. Genelde evde oynanır ama dışarıda Risk ve Monopoly oynayabileceğiniz çok güzel mekanlar var. Değerlendirin bence oraları. Ben değerlendiriyorum.
3) Milyonlarca Taraftarın Yan Yana: Ahaha, en çok da bundan zevk alıyorum herhalde. Çocukluğumda, biraz iddialı olacak ama, en büyük hayalimdi bir gün Ali Sami Yen'de maç izleyebilmek. Hatta ileride bir gün üniversite okuyacaksam eğer bu üniversite İstanbul'da konuşlanmış olmalıydı. Hatırlıyorum da Galatasaray'ın Avrupa'nın tozunu attırdığı yıllarda, maçları izlerken heyecandan yerimizde oturamazdık kuzenimle birlikte. Şampiyonlar Ligi geceleri annem beni evden kovardı, ben de soluğu teyzemde alırdım. Kuzenimle günü gelince arabaya atlayıp Ali Sami Yen'e gitmekti hayalimiz. Benim üniversite için İstanbul'a gitmemle bu rüya gerçek oldu. Çok mutsuzsam eğer Ali Sami Yen'e giderim ben, maç olsun ya da olmasın. O atmosferi yaşamak, yüzüme tebessüm kondurmaya yetiyor da artıyor sanki.
4) Maksat 40 Yıllık Hatır Olsun: Kafein manyağı oldum son zamanlarda. Çok fazla kola tükettiğimden ötürü zaten bağımlısıydım ama kahve ile almak lazım biraz da kafeini. Evet, çok saçma konuştum, farkındayım. Favorim Kahve Dünyası, plasem Starbucks... Starbucks'a uğrayacaksam eğer oturmam, alırım kahvemi yürürken içerim. Sıcaksa Caramel Macchiato, soğuksa Java Chip Chocolate...
5) Halı Sami Yen: Halı saha maçlarım benim olmazsa olmazımdır. Haftada en az iki defa toplanıp oynamazsak rahat edemem. İzleyen birileri varsa performansımı ikiye de katlarım. Ancak ne kadar hüzünlüyüm bilemezsiniz. Köprücük kemiğimi kırdım kıralı bırakın maç yapmayı topa bile dokunamadım. Uzun bir süre de dokunamayacağım gibi... Belki de hiç oynayamam, ne de olsa Rıdvan'a futbolu bıraktıran kırık budur. Takımımı yalnız bıraktım, bensiz sürekli kaybediyordur şimdi onlar :)
6) Almadığım Ne Kaldı: Eeee alışveriş tabii ki... "Yapmıyorum" diyen yalan söyler. Alışveriş dedim de böyle genel bırakmayayım isterseniz. Bu blogun sahibi evine döndüğünde elindeki poşetlerin içinde genelde ne olur. Bir kere illâ ki DVD olur. Bu DVD'ler için en güzel kaynak Bahariye'deki The End'dir. The End hem yumuşak hem hesaplıdır. Sokakta bohça açan amcalar haricinde her yerden film alabilirim.
Başka... Kitap alırım tabii ki. Ancak bu aşama çok uzun sürer. Kitap seçmeye çalışırken ilk cümle kilittir. İlk cümlesini beğendiğim kitapları genellikle alırım. Bazen birden çok aday olur. Hangisini alsam diye düşünürken bir bakmışım kitapların yarısını ayaküstü okumuşum bile.
7) Öyle Sarhoş Olsam ki..: Yok canım, o kadar da değil. Yoksa o kadar mı? Bilemiyorum... Bir tezahüratta da geçtiği gibi "Nevizade geceleriiiiiii" hoş olur. Balık pazarından içeri gireceksiniz, sonra o sokağa bırakacaksınız kendinizi. Beni merak edenler, haftanın sonu geldiğinde, akşam saatlerinde, oralarda bulabilir. Güzel oluyor vallahi, ne yapayım yani! Mekan adı vermem ama, bulunmam o kadar da kolay olmasın. Eğer sol kolunun ağrıdığını her halinden belli eden biri varsa beni görüyorsunuz demektir. Hatta uslu biri olursanız Şirinler'i bile görebilirsiniz, belli olmaz.
8) Sarımsaklı Mayonez Alabilir miyim?: Dışarıdaysam ve midem bana isyan bayrağını çekmişse %99 olasılıkla soluğu Burger King'de alırım. Hep Steakhouse çıktıktan sonra oldu bunlar...
9) Toz Kaldırmadan Olmaz: Dolaşmak... Arkadaşlarla yapıldığında da güzel olabilir ama tek başınaysanız eğer kafanız neye eserse onu yapmakta özgürsünüzdür. Düşünsenize arkadaşlarınız ile cümbür cemaat çıkmışsınız dışarıya, sonra sizin canınız başka bir şey yapmak istiyor ama kimseye kendi isteğinizi dikte edemiyorsunuz. Eliniz mahkum çoğunluğa uyuyorsunuz. Fakat tek başınaysanız her an fikrinizi değiştirebilirsiniz. Antalya'daysam Beach Park'a inip deniz kenarında yürümek güzeldir mesela. İstanbul'daysam Anadolu Yakası'nda Moda, Avrupa Yakası'nda Beyoğlu candır.
10) Vapurum: Evet, ben bazen sırf vapura binmiş olmak için bir yakadan diğer yakaya geçerim. Boğaz'da tur olanağı sağlayan bir güzellik var aslında ama bu sayede bahaneyle bir diğer yakayı gezme imkanınız oluyor. Ne dedim ben şimdi ya... Ağlayacağım ya, ne biçim mim lan bu?
11) Sent Off: Maalesef onbirinci madde az önce kırmızı kartla oyun dışına atıldı.

2 yorum:

bilog dedi ki...

Seni daha iyi tanıdığımız bir mim lan bu! :)

Güzel vurmuşsun. Gol oldu di mi? Bu da mı gol değil?

sinem dedi ki...

yok yok bu gol :)

özlemişim kültür sepetinde bişeler okumayı. ayrıca çok da güzel olmuş. çok klas bir gooool :)